Hoşlanmadığım bir dal… Aslında bilim dalı. Ama ülkemizde bilen de için giriyor bilmeyen de. Hiç sevmiyorum bu dalı ama ne yapalım elimiz mahkum. Gazeteler, ekranlar, hatta kahvehaneler bu dalın bolca cilveleştiği yerler haline geldi. Birinden duyup on metre yerde kendi görüşü gibi satanlara da siyasetçi denmekte… Bizim buralarda da mesela ayağında kundura ile gelip, birkaç ayda usta olup Mersoya binenler var. Ayağında kundura ile geldiği günlerde, bir tas çorba ya hamdolsun diyen karısının üzerine dost tutmaya başlayanlara da siyasetçi deniyor ülkemizde…
NEYSE, Arkadaşları tarafından “sen iyi siyasetçi olursun” diye gaza getirilen Temel siyasete atılmaya karar verir… Seçimlerde aday olan Temel köy köy gezmeye başlar. Trabzon’da ayak basmadığı yer bırakmaz. Büyük bir ilçede miting yapmaya karar verir. Uzun bir konuşma hazırlar. Konuşması birkaç sayfa tutar. Kağıtları cebine koyarak kürsüye çıkar. Tam konuşmaya başlayacağı anda elini cebine atar konuşma metnini yazdığı kağıtları bulamaz. Söyleyeceklerini de heyecandan unutur. Tezahürat artar. Kendini toparlayan Temel, “sevculu hemşuralarım ha puraya celirken ne söyleyeceğumi pir Allah bilir bir de pen, ama şimdi sadece Allah bili”
Kıssadan hisse
**************
PARTİ VE HEDEF
Mutlaka her partinin bir hedefi vardır. Olmak ya da olmamak misali. Siyasi yaşamı karışık bir başbakan halka nutuk çekiyormuş.
“Sizden bütün isteğim dört yılda daha iktidarda kalmak. Geride kaldığımız projeleri anca bitireceğiz” der ama arka sıralardan bir vatandaş “Ve dünyalığınızı biraz daha arttırmak”
************
İSMET PAŞA
Kurtuluş savaşı sonrası, 89 yaşına geldiğinde Ankara Ulus meydanında dolaşırken beraber çalıştığı SALİH beye rastlar
- Ooo merhaba Salih kaç yaşına geldin?
-67 oldum paşam
- Gençliğinin kıymetini bil der.
Bu anıyı yazarken bende sokakta gördüğüm bazı gazeteci arkadaşlar bana soruyorlar,
-Hala aynısın kaç yaşına geldin?
-81 dedikten sonra soru sırası bana gelince
-Sen kaç yaşına geldin
- 35 diyenler çoğunlukta, bende
-Gençliğinizin kıymetini bilin diyorum
Kıssadan hisse
*************
KIÇINIZ AKILLANIR
Demokrat parti döneminde basın ağır uygulamalar yapıyordu. Ankara cezaevinin adı HİLTON olmuştu… Dönemin usta gazetecilerinden olan BEDİİ FAİK, İKTİDARI KORKUSUZCA ELEŞTİRİYORDU.
Demokrat partili bazı siyasetçiler ona “senin yazılarınla popomuzu siliyoruz” diye telgraf çekerler.
Usta gazeteci Bedii FAİK şey altında kalır şey altında kalmaz hesabı cevabi telgrafı gönderir.
“İyi iyi çok iyi, yapıyorsunuz. Hiç değilse KIÇINIZ akıllanır”
Kıssadan hisse
***********
GÖZÜNÜ TOPRAK DOYURSUN
Bazı zampikliği bir türlü elden bırakmayanlar, bazı gözü paraya doymayanlara hitaben söylenen sözdür bu… Depremde yaptığı bütün binalar yıkılan müteahhitlerden kimileri kaçarken bazısı da yakalandı. kimi Bodrum’da teknesinde yakalandı kimi, kimi kim olduğunu bilmek için rabbim kendi yaptığı binada can verdi.
FADİME, ÖLEN kocasını çok özlemiş.
Bir medyuma gitmiş onunla konuşabilmek için.
Medyum uğraşmış Temeli bulup konuşturmuş Fadime ile
--Uyy Temel’um bu senin ruhun midur?
-He ya penumdur
-Neredesun şimdi?
-Cennetteyum daa
-Orada mi yaşayisin
-Hee ya
-Mutlumusun daa
-He ya çiftliğin damizluk boğasuyum.
Alışmış kudurmuştan beterdir. Temel’in gözünü toprak bilem doyurmamış
*************
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“ Yabancılara satılan evler KAMULAŞTIRILSIN”
By: AVUKAT FARUK ATAY
Bizden not: Geçti BOR’UN PAZAR SÜR MERKEBİNİ SINIR ÖTESİNE
……………………………
ÇÜŞ
Cenazeler karışmış… KADERE bak…
…………………………..
BÜYÜTEÇ
Belediyelerdeki hurdaya çıkarılan otobüsler deprem bölgelerine gönderilip, hamam ve hela yapılabilir. AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR DEĞİLMİ YA? BU DA BENİM AKLIM.
……………………………………..
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
ALLAH KİMSEYİ KARANLIKTA BIRAKMASIN.
DEPREMZEDE BİR VATANDAŞIN DUASI
……………………………………..
SİYASETÇİ DEDİĞİN
Ünlü Amerika’lı komedyen BOP HOPE’ye sorarlar
-Başkan Reagan’ı nasıl bilirsin?
-Çok yakından tanırım, yalan bilmez, dalavera bilmez, hırsızlığı bilmez fakat bunları bilen bir danışmanını yanından ayırmaz. Siyasetçi böyle olmalı karda yürüyüp izini belli etmemeli.
*************
DEMİREL MUHALEFETTEYKEN
En ciddi konularda bile cevaplarını espri ile vermeyi çok iyi bilen Demirel, bir konuda iktidarı yermek için kısa bir fıkra anlatmış.
ADAMIN BİRİ KIZINI evlendirmek istiyormuş, gelen taliplilerden birine, “Kızım çok güzeldir. Her iş gelir elinden, ama ufacık bir kusuru vardır.
Nedir diye sormuş oğluna kız alma araştırmasında olan adama, kızın babası
-Birazcık hamiledir. İşte İKTİDAR DA BİRAZCIK HAMİLEDİR
**************
DEVLET NEREDE?
Ekranlarda en çok dile getirilen cümle. Devletin göremediğini halk görüyor, halk olmazsa devlet olur mu be kardeşim? Devlet nerede diye yazıp çizenleri iktidar, azarlayıp duruyor. Görmüyor musunuz Devlet her mağdurun yanında.
Devlet olmanın başlıca sebebi halkın yanında olmak değil mi? Halk olmadan devlet olur mu? En büyük HALKTIR. 20 gündür yapılan yardımlar toplanan TRİLYONLARI DEVLET Mİ VERİYOR? Halk yağdırıyor “yağdır Mevlam su” misali.