KOAH’ın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu beliren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kolsuz, insanların ilk başlarda çok fazla önemsemediği bu sinsi hastalığa karşı erken teşhisin ve müdahalenin hayat kurtardığını söyledi.
KOAH’ın akciğerlerde bulunan ve bronş adı verilen hava keseciklerinin daralması sonucu ortaya çıkan, solunum güçlüğü, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlere yol açan kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Özel Esentepe Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kolsuz, “Rahatsızlığın öksürük, soluk darlığı, hırıltılı solunum, balgam gibi belirtileri vardır. KOAH hava yollarını daraltır ve akciğerlere daha az hava girmesine sebep olur. Başlangıç safhasında hafif öksürük ve balgam, ilerleyen dönemler ise artmaktadır. İlk başlarda nefes darlığı, koşma, hızlı yürüme, merdiven çıkma gibi aktivitelerin sonucunda ortaya çıkar. Bu sebeple kişi durumu önemsemeyebilir. Fakat bu durum oldukça mühimdir. Çünkü hastalığın ilerleyen dönemlerinde hiçbir şey yapılmasa da nefes almakta zorlanılabilir" dedi.
KOAH hastalığının ortaya çıkmasında en büyük etkenin sigara olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Mustafa Kolsuz, özellikle sigara dumanına maruz kalan kişilerde KOAH görülme sıklığının arttığına dikkat çekti. Kolsuz, bu sebeple rahatsızlığın teşhis edildiği andan itibaren sigara kullanımının bırakılması gerektiğinin altını çizerek, “Diğer yandan, hastalığın ortaya çıkmasında kirli hava şartlarının da büyük oranda etkisi var. Çalışılan ve yaşanılan ortamdaki toz, duman ve kimyasal maddeler bronşlarda tıkanmaya sebep oluyor. Buna bağlı olarak da akciğer kapasitesinde büyük oranda azalma yaşanıyor. İnsanların ilk başlarda çok fazla önemsemediği bu sinsi hastalığa karşı, erken teşhis ve müdahale oldukça önemli. Bu sebeple herhangi bir şikâyet görülmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora gidilmesi gerekiyor. Çünkü hastalıkta erken teşhis hayat kurtarıcı diyebiliriz. Hastalık başlangıç evresinde yakalanır ve hasta bu evrede gerekli önlemleri alırsa, KOAH büyük oranda önlenmiş olur. Yoksa ilerleyen dönemlerinde hastalığın tedavi edilemez hale geldiği unutulmamalı” şeklinde konuştu.