Yaz aylarında insanlarda rehavet olduğunu ve vites düşürdüklerini belirterek, “Bir takım koşullar veya zorunluluklar oluşturulmadığında beyin rehavete ve yılgınlığa da alışabiliyor. Bir tarlayla ilgilenmediğinizde nasıl dikenler, otlar biter, taşlarla dolar verimsiz bir araziye dönerse beyin için de bu böyle” dedi.
Beynimizden her gün 60 ila 80 bin düşünce geçtiğini kaydeden Barış Balcı, ‘Nasıl bir sporcu antrenman yaptıkça becerisini geliştiriyor güçleniyorsa beyin de öyle. Çalıştırdığı alan doğrultusunda daha aktif ve daha etkili oluyor. İyi bir şey için mi çalışıyor kötü bir şey için mi çalışıyor bunu sorgulamıyor, sadece yerine getirmeye çalışıyor. Bu nedenle yaz döneminde beyninizi neye yönlendirirseniz o alanda gelişim sağlayacaktır” diye konuştu.
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, yaz döneminin özellikle öğrenciler için fırsat olduğunu belirterek önerilerde bulundu. Balcı şunları söyledi:
“Beynimiz 24 saat öğrenmeye açık. Beyin kendini sürekli yeniliyor. Biz düşündükçe, ürettikçe, yeni bir şeyler öğrendikçe beynimizi daha iyi çalıştırmış oluyoruz. Beyni düşünmeye, sorgulamaya, öğrenmeye itmediğimizde ise daha pasif, daha durağan hale geliyor.
Yaz döneminde becerilerinizi geliştirebilirsiniz
Beynimiz öğrenmekten yeni bir şey deneyimlemekten keyif alıyor. Yaz döneminde öğrencilerin dersi ödevi olmayabilir ama kitap okumaya zaman ayırabilir. Becerilerini geliştirmek için zaman ayırabilir. Bir enstrüman çalmak, yabancı dil öğrenmek, bir spor dalı ile ilgilenmek, satranç oynamak gibi. Beyni aktif tutmayla ilgili bir şeyler yapmasını öneriyorum. Yeni insanlarla etkileşimde bulunabileceği alanlarda bulunmak da beyin için çok faydalı.
Tatilinizi telefon, bilgisayar başında geçirmeyin
Tatilde sadece telefon, tablet, bilgisayarla zaman geçirmek doğru değil. Teknolojinin varlığı güzel, ama kişi bunu kendisini geliştirmek için kullanırsa faydalı. Örneğin bir dil öğrenmek için teknolojiden yararlanılabilir. Telefonda sürekli oyun oynadığınızda bu zihninizi meşgul ediyor ama beyninize bir kazanım sağlamıyor. Yaratıcılığınızı, üretkenliğinizi sınırlamış oluyorsunuz.
Beyin kapalı alanları sevmiyor
Sürekli rutinde kalıp aynı şeyleri yapmaktan keyif almıyor. Beyin hareket halindeyken çok iyi çalışıyor. Durağan kalmak ise beyin sağlığı açısından çok iyi değil. Evde, okulda, ofiste, arabada sürekli Küçük kapalı alanlarda kalıyoruz.. Beyin açık alandayken daha iyi çalışıyor. Görüş alanımız genişken, ufku gördüğümüz anlarda zihinsel performansı daha iyi daha aktif oluyor. Fırsat buldukça uzaklara bakmak, biraz yürümek gerekiyor. Haftanın belirli günlerinde açık alana çıkmak iyi gelir. Güzel bir resme bakmak, güzel bir şiir okumak, güzel bir müzik dinlemek de beyni farklı yönleriyle uyarıyor ve iyi geliyor.
Yabancı Dil, Hızlı Okuma, Mental Aritmetik gibi kurslara katılabilirsiniz
Öğrenciler yaz döneminde becerilerini geliştirebilecekleri kurslara ve yaz okullarına katılmalılar. Belediyeler ve Gençli Spor İl Müdürlüğü gibi kurumlar birçok ücretsiz kurslar açıyorlar. Bunlara katılabilirsiniz.
Ben de yaz döneminde öğrencilere ”Anlayarak Hızlı Okuma” seminerleri veriyorum. Burada yapılan çalışmalar çocukların akademik süreçlerine katkı sağlıyor, yaz döneminde zihinlerini daha dinç tutmalarını sağlıyor. Bu programda Dikkat, odaklanma, verimli çalışma, zaman yönetimi buna benzer etkili öğrenme ile ilgili becerilerini de geliştirmiş oluyorlar. Bu nedenle hızlı okuma programına katılmalarını öneririm.
Bununla birlikte mental aritmetik, yabancı dil kursu da yaz aylarında öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için tercih edilebilir.
Folklör ve takım sporları ise kişiye takım çalışmasını öğretiyor. Bunlar ileride iş hayatı için çok güzel kazanımlar sağlıyor. Bunları yapmayanlar ileriki yaşlarında takım çalışmalarına uyum sağlamakta zorluk çekiyorlar.
Sınav öğrencileri yaz okullarına gidebilir
Diğer yandan seneye sınava girecek olan öğrenciler yani 7. Sınıftan 8’e geçenler ve 11’den 12’ye geçenler yaz döneminde kamplara katılabilirler. Dershanelerin yaz kursları, yaz okulları var Bunlara katılma şansları olursa, burada yapacakları geçmiş konuların tekrarı ve gelecek konularla ilgili ön hazırlık çalışmaları faydalı olacaktır.
Evde kendi kendine sınava nasıl hazırlanılır?
Dershaneye gitme fırsatı olmayıp kendi kendine evde çalışmayı düşünen sınav adaylarına ise önerim, kendi sınava hazırlık programlarını oluştursunlar. Öğleden önce, öğleden sonra ve akşam olmak üzere günü 3’e bölerek değerlendirebilirler. Birer saat bile çalışsalar günde 3 saat eder. Ancak bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmeleri, programa uymaları gerekir. Programı eksik ve güçlü yönlerini belirleyerek yapsınlar. Bunun için okuldaki rehber öğretmenlerinden destek alabilirler.
Ben de sınav koçluğu yapıyorum. Öğrencilerin kendilerini görmelerini sağlıyorum. Deneme analizleri yapmak, zaman yönetimi, günlük plan yapma, gelecekle ilgili hedef ve amaç belirlemeleri için onlara rehber oluyorum. Onların alacakları kararları, atacakları adımları daha iyi belirlemelerine katkı sağlıyor.
Sabah 8 ile 11 arası zihnin çok iyi çalıştığı bir zaman aralığıdır. Sabah saatlerinde zorlandıkları derslerle ilgili konu tekrarı yapmalarını öneriyorum. Öğleden sonra test çözümü yapılabilir. Akşam saatlerinde ise video izleme, özet çıkarma gibi pasif öğrenmeye zaman ayırabilirler.
Öğrenciler daha çok güçlü oldukları dersle ilgileniyorlar. Ama sınavda alanlarındaki bütün derslerden soru soruluyor. Bu nedenle zayıf ve geliştirmeleri gereken derslere ve konulara daha fazla zaman ayırmaları gerekiyor. Ne kadar erken güçlenirlerse kendilerine o kadar avantaj olur.
Kitap okumayı alışkanlık edinin
Günde 15-20 sayfa kitap okumak, bunu rutin haline getirmek, düzenli ve sistemli sürdürüyor olmak çok değerli. İlköğretim öğrencileri sabah ve akşam saati günde iki kez 20-30 sayfa okumalarını öneriyorum. Ortaokul ve lise öğrencileri biraz daha fazla okuyabilirler. Yetişkinler de düzenli kitap okumalı.
Yaz aylarında iş tecrübesi edinmek
Öğrencilerin için yaz döneminde birkaç hafta da olsa bir işte çalışmalarını öneriyorum. İş öğrenmek, para kazanmaktan ziyade deneyim elde etmeleri önemli. Mutlaka ilerideki mesleğiyle ilgili, işle ilgili olmak zorunda değil. Bir kuaförün yanında, bir eczacının yanında olabilir, nerede olduğu çok da önemli değil. Hayatla ne kadar erken tanışırlarsa ileride liseyi, üniversiteyi bitirdiklerinde iş hayatına adaptasyonları çok daha kolay olur.
Gelecekte yapmak isteğini işle ilgili, hedefi hayaliyle ilgili bir alanda çalışırsa tabii ki çok daha iyi olur. O alanda işinde iyi olan birini görmek ona ilham ve motivasyon sağlar.