İzmir’de toplu taşımada kitap okurken bir kadın tarafından gizlice fotoğrafı çekilip “Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu, terliklerine bayıldım” diye ayrımcı bir dille eleştirilen ve cevap olarak yazdığı yazıyla insanlık dersi veren Ali Uçar, 5 yıl önce Türkiye’nin gündemine oturdu. Olaydan sonra “kitap kurdu” olduğu ortaya çıkan Uçar’ın ismi yazdığı romanla yeniden gündeme geldi.
İzmir’de yaşayan 33 yaşındaki Ali Uçar, 5 yıl önce toplu taşımada kitap okurken gizlice çekildiği fotoğrafla tanındı. Fabrikadaki işinden dönerken toplu taşımada kitap okuyan Uçar, bir kadın tarafından gizlice fotoğraflanıp, fotoğrafı “Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu, terliklerine bayıldım” sözleri ile sosyal medyada paylaşıldı. Kendi fotoğrafını sosyal medyada görünce büyük şaşkınlık yaşayan ve paylaşıma cevap olarak, “Arkadaşlar fotoğraftaki şahıs benim ve hiç utanmıyorum. Karşımda oturmuş olan kıza veya çevremde hiç kimsenin namusuna bakmadığım için. Evet ben cebi çok zengin bir insan değilim. Hatta 6. sınıftan terkim. Annem babam ayrı. Toplumun huzurunu kaçıran soytarı olmadım. Çalmıyorum. Çalışarak kazanıyor, param yettiğince kitap almaya, kütüphaneye gitmeye çalışıyorum. Çok utanç duyuyorum böyle bir insan olduğum için. Elbisem kirli, terliğim bindiğim metroya uygun değil. İşte zihnimi kirletemiyorum. Utanıyorum. Ama her ne olursa olsun bana kitaplar böyle olmayı öğretti. İnsan olmayı. Hayvanlaşıp çevremi kirletmiyorum. Üzgünüm, utanıyorum” yazan Uçar, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Türkiye tarafından tanınmasıyla birlikte adeta kitap kurdu olduğu anlaşılan Uçar, olaydan 5 yıl sonra yazdığı romanla yeniden gündeme geldi.
Kitabın basımı için yayınevleriyle görüşecek
Kitap okumayı ve yazmayı geçen 5 yıllık süre zarfında da sürdürdüğünü belirten Uçar, “Ben okuma-yazmayı öğrendikten sonra yazmaya başladım. Kitap okuma alışkanlığım bundan sonra gelişti. Yazmaya şiirle başladım, deneme ile devam ettim ve en sonunda da bir roman yazdım. 5 sene içerisinde hep okudum ve bir fabrikada çalışmak yerine insan sirkülasyonunun yoğun olduğu yerlerde çalışmaya özen gösterdim. Bunun bana çok artısı oldu. Yazdığım roman içime sindi. Bu eseri alacak insanlara zaman ve maddi kayıp yaşatmayacağıma inanıyorum. Kitabın ismine, romana son şeklini verdikten sonra karar vereceğim. Romanımda kitap yazma hayali olan Ömer isimli bir genci anlattım. Henüz hiçbir yayınevi ile görüşmedim. Bu konuda bir arayışım elbette olacak ancak maddi durumum buna çok elverişli olmadığı için nasıl olacağını kestiremiyorum. Ancak yazdıklarım gerçekten basılmaya değerse mutlaka bir yayınevi değerlendirecektir” dedi.
Okulu bıraktı, okumayı bırakmadı
5 yaşındayken annesi ve babası ayrılan, hayatı yokluk içinde geçen Ali Uçar, gizlice fotoğrafının çekilmesi olayının ardından hayat hikayesiyle çok sayıda kişiyi etkilemişti. Uçar, çocukken maddi imkansızlıklar nedeniyle üç gün boyunca aç kaldığı günlerin olduğunu, okula önlüksüz gittiğini, yine maddi imkansızlıklardan dolayı okulu bırakmak zorunda kaldığını anlatmış, tüm bunlara rağmen kitap okumayı her zaman sürdürdüğünü söylemişti. Uçar’ın hikayesini öğrenen pek çok sosyal medya kullanıcısı ona destek mesajları atmış, bazı önemli yazarlar da kendisine kitap hediye etmişti.