Bursa’da teşhis edilemeyen hastalık yüzünden bir ailenin ilk 2 çocuğu 2,5 yaşında hayatını kaybetti. Aile, ilk iki çocukları gibi aynı hastalığa yakalanan ve yıllardır yatağa mahkum olarak yaşayan küçük kızlarının kurtarılması için yardım bekliyor.
Bursa’da yaşayan Hüseyin (40), Neslihan (36) Korkmaz çifti 2000 yılında evlendi. Mutlu bir hayat süren çiftin 2001 yılında ilk çocukları Kübra dünyaya geldi. 1,5 yaşında nöbet geçiren küçük çocuk, 2,5 yaşında hayatını kaybetti. Çiftin daha sonra 2006 yılında Fatih adında bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuk da ilk kardeşiyle aynı yaşlarda aynı kaderi yaşadı. Yaşama umutlarını kaybetmeyen çift, 2012 yılında Ebrar Korkmaz isminde bir kız çocuğuna daha sahip oldu. Bu çocuk da ilk iki kardeşi gibi 1,5 yaşında nöbet geçirdi. Daha sonra kardeşleri gibi yatağa mahkum olan çocuğun hastalığına teşhis konulamadı. 6,5 yaşında olan Ebrar yatağa mahkum olarak hayatına devam ediyor. Gitmedikleri hastane kalmayan aile, çocuklarının sağlığına kavuşacağı günü iple çekiyor.
Yürüyemiyor, konuşamıyor
Öte yandan, 1,5 yaşına kadar yürüyen, gülen ve eğlenen küçük Ebrar’ın hastalandıktan sonra hayatı tamamen değişti. Küçüklük videolarında gülen, yürüyen, ailesiyle oyunlar oynayan Ebrar, hastalandıktan sonra tamamen yatağa mahkum oldu. Yürüyemeyen ve konuşamayan küçük çocuk için aile yardım bekliyor. Aile, küçük çocuğun sağlığına kavuşacağı günü umutla bekleyip, güzel günleri hayal ediyor.
Durumu gözyaşları içerisinde İHA muhabirine anlatan acılı anne Neslihan Korkmaz, "Bizim hayat hikayemiz 2002 yılında başladı. İlk önce kızım Kübra 2001 yılında dünyaya geldi. 2002 yılında kızım nöbet geçirdi. Nöbetin akabinde ilk Kütahya Devlet Hastanesi’ne başvurduk. Daha sonra Eskişehir Osmangazi Hastanesi’ne gittik. Orada bir yıl kadar tedavi gördü. Bir yılın sonunda 2.5 yaşında kızım Kübra vefat etti. Kızıma teşhis konulamadı. 2006 yılında oğlum Fatih dünyaya geldi. 1.5 yaşına kadar sağlıklıydı. Ama 1.5 yaşında geçirdiği nöbetten dolayı Bursa’da bulunan Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne getirdik. Orası da bizi Uludağ Üniversitesi’ne yönledirdi. Fakültede 1 yıl kadar tedavi gördükten sonra vefat etti. Daha sonra doktorlar hastalığın sebebini öğrenmek için bizden otopsi istedi. Otopsi yaptırdık, ancak bir şey çıkmadı" dedi.
"Ne vefat eden çocuklarıma ne Ebrar’a bir teşhis konulamadı"
Bu olayların ardından belli bir süre çocuk sahibi olmadıklarını ifade eden acılı anne, "2012 yılında kızım Ebrar’a hamile olduğumu öğrendim. Dünyaya geldikten sonra 2013 yılında trafik kazası geçirdik. Çekilen tomografide Ebrar’ın beyninde kireçlenme oluşmaya başlandığı söylendi. Ebrar’ın da kardeşleriyle aynı hastalığı taşıdığını söylediler. Ebrar 2015 yılında makineye bağlandı. 3 yıldır makiye bağlı. Ama hâlâ kızıma bir teşhis konulamadı. Ne vefat eden çocuklarıma ne de Ebrar’ın derdi teşhis edilemiyor. Hem Ebrar’ın makineye bağlı olmasından, hem de maddi yetersizliklerden dolayı elimiz kolumuz bağlı. İstenen tahliller çok büyük meblağlar tutuyor" diye konuştu.
"Aynı acıyı yaşayacağım diye her günüm korku ile geçiyor"
Ebrar’ın çok azimli olduğunu belirten Neslihan Korkmaz, "Diğer kardeşleri 2.5 yaşında vefat etti. Ebrar şu anda 6.5 yaşında ve çok savaşçı. Kızım o kadar savaşmış iken biz de mücadele etmek istiyoruz. Biz Ebrar’ın hastalığına bir teşhis konulmasını istiyoruz. Ben 6 yıldır aynı acıyı tekrar yaşayacağım diye her günüm korku ile geçiyor. Bu bir anne için çok zor. Biz evladımıza yetemiyoruz, maddi gücümüz yetmiyor. En azından evladımıza bir teşhis konulsun. Teşhis konulursa belki tedavisi de vardır. Ne olursunuz Ebrar’ın sesi olun. Ebrar’a bir nefes olun. Bizim 15 yılımız hastanelerde geçti. Ebrar artık makineden hiç ayrılamıyor, vücudu morarıyor. Çocuklarımız için çok büyük umutlarımız, hayallerimiz vardı. Ama düşünün ki bir çocuğunuza bir ayakkabı alıp giydiremiyorsunuz, okula götüremiyorsunuz, markete götürüp, ’Anne ben çikolata istiyorum’ deyişini duyamıyorsunuz. Her şeyimiz yarım kaldı, evlatlarım ile ilgili bütün hayallerim yarım kaldı. Her şeyi Ebrar için istiyorum, ona bir teşhis konulsun. Eğer tedavisi varsa tedavi olsun" şeklinde konuştu.