Osmangazi Belediyesi’nin 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla hazırladığı ‘Bursa ve Göç’ sergisi açıldı.
Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde açılan sergide 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 harbi) ile başlayan ve 1989-1990 Soydaş Göçü’ne kadar uzanan göç olaylarına ve göçmenlerin Anadolu’ya ulaşana kadar karşılaştıkları zorlukların anlatıldığı eserler yer alıyor. Yaşanan göçlere ilişkin fotoğraf, belge, yazılı metin ve çeşitli göç temalı ögelerden oluşan sergi, 18 Ocak tarihine kadar Bursalıların ziyaretine açık olacak.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen serginin açılışına, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkan Yardımcısı Orhan Faik, BAL-GÖÇ Başkanı Veli Öztürk, Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü Nazım Enes Altan, Fetih Müzesi Genel Direktörü Orhan Mollasalih ile birlikte göçmen derneklerine üye vatandaşlar katıldı.
Serginin açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Bursa, bir göçmen şehridir. 1326 yılında fethedilmesi ile birlikte Balkanlardan, Kafkaslardan ve farklı coğrafyalardan bu kente sürekli göçler yaşanmış. Bursa’ya gelenler adeta ana kucağındaymış gibi, kendini güvende hissetmiş ve huzur bulmuşlar. İnsanlık var olduğundan beri göçler yaşanmış ve yaşanmaya da devam ediyor. Kimse durup dururken göç etmez. Göçlerin sebeplerine baktığımızda yokluk, işsizlik, kuraklık, hastalık gibi etkenleri görürüz. Ancak göçlerin en temel sebebinin altında emperyalist güçlerin menfaatleri yatmaktadır. Bugün, Bursa’da 180 bin Suriyeli var. Ülkemizde ise 5 milyondan fazla Suriyeli yaşıyor. Suriyeliler yakın zamana kadar ülkelerinde huzur içerisinde yaşıyordu. Ne zaman ki egemen güçler menfaatleri doğrultusunda Suriye’ye girdi, işte o zaman orası paramparça oldu. Irak’ta da aynı durum yaşandı. Şehirleri yıkarak yerle bir ettiler. Milyonlarca insan yerini yurdunu geride bırakıp göç etmek zorunda kaldı” diye konuştu.
“Göçe zorlayanlarla göçmenleri savunanlar aynı ülkeler”
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1990 yılında aldığı karar ile 18 Aralık tarihini dünyada Uluslararası Göçmenler Günü olarak ilan ettiğini hatırlatan Başkan Dündar, “Bu günü ilan edenler aynı zamanda dünyayı yönetenler. Bir taraftan ülkeleri karıştırıp vatandaşları göç etmeye zorlarken, diğer taraftan da bu günü ilan edip göçmenlere ve göçmen haklarına göstermelik olarak sahip çıkıyorlar. Emperyalist devletler, barışı, insan haklarını ve demokrasi kavramlarını kendi çıkarları doğrultusunda çok iyi kullanıyorlar. Bu çıkarları için hiç tereddüt etmeden ülkeleri perişan ederler. Şuan Suriyeliler ülkelerine dönmeye kalksa, Halep’te yaşam sürülecek bir şey kalmadı. Durum böyle olunca milyonlarca insanın geriye göçü de sağlanamıyor. İşte Birleşmiş Milletler’in bu konuda kendini göstermesi gerekir ve dünya barışının, bölgesel barışın sağlanması için mücadele etmesi gerekir” dedi.
“Türkiye hem terörün kökünü kazıyor hem barışı sağlıyor”
Türkiye’nin şuan kendi gücü ile Orta Doğu’da hem terörün kökünü kazıdığına hem de barışı sağladığına vurgu yapan Başkan Dündar, “Denizi aşarak Yunanistan’a ve oradan da Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin botları bile bile batırıldı. Mazlum insanlar boğularak can verdi. İşte Türkiye bunların yaşanmasına engel olmak için bölgede var. Osmangazi Belediyesi, göçmenler ve mülteciler konusundaki derin tecrübesini paylaşmak ve bu kapsamda benzer deneyimler yaşayan şehirlerle istişarelerde bulunmak üzere 2017 yılında ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi’nin Kültürlerarası Şehirler Projesi’ne Türkiye’den ilk belediye olarak dahil oldu. Göç sorununu Avrupa’da dile getirdik. Geçtiğimiz yıllarda Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı’nda göçleri anlatmak adına Göç ve Yurt temalı iki anıt diktik. Bursa göç alan bir şehir ve buraya gelenler o kadar çok sevmişler ki tarih boyunca her zaman yurt edinmişler. Kentimizin nüfusu bu göçler ile oluşmuş. 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla göçleri unutmamak ve hatırlatmak adına bir sergi düzenledik. Vatandaşlarımızı sergiyi gezerek yaşanan göçlere ilişkin öğeleri görmeye davet ediyorum” diye konuştu.