Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde açılan işaret dili kursuna katılan kursiyerler, işitme engellilerin sessiz dünyalarına tercüman olmaya hazırlanıyorlar.
Hayat Boyu Eğitim Programı kapsamında, toplumun her kesimine yönelik eğitim kursları vermeyi tüm hızıyla sürdüren Ayvalık Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, İşitme Engelli Tercümanı Şermin Taşpınar’ın öğretmenliğini yaptığı işaret dili kursunu da başarıyla yürütüyor.
9 yaşından 55 yaşına kadar 21 kursiyerin ücretsiz olarak yer aldığı eğitimler, her hafta Perşembe ve Cuma günleri gerçekleşirken, eğitimler sırasında işitme engellilere yönelik farkındalık da gözler önüne seriliyor.
4 haftadan bu yana süren kursla ilgili muhabirimize açıklamalarda bulunan kurs eğitmeni Şermin Taşpınar, henüz harfler, rakamlar, renkler, isimler, eşya ve günlük hayatta kullanılan araç ve gereçlerin işaret diliyle anlatılması sürecinde olduklarını kaydetti.
Sosyal bilgiler öğretmeni olduğunu ifade eden Taşpınar, çevresine baktığında işaret dili bilen sayısının ‘yok’ denilecek kadar az ama buna karşın işaret dili kurslarına ilginin yoğun olduğunu belirterek, “Bana göre toplumda yaşayan her birey bu işaret dilini öğrenmeli. Çünkü bu bizlerin toplumsal sorumluluklarından biridir. Bu eğitimler keyfi değil, gerçekten toplumsal bir eksikliğin giderilmesine yöneliktir" dedi.
İşaret dilinin evrensel değil, kültürel bir yapıya sahip olduğu için her ülkenin işaret dilinin farklı olduğunu kaydeden Taşpınar, “Hatta ülkelerin kendi içinde de bu işaretler bir Karadenizli, Egeli gibi farklılıklar oluşturabiliyor. Bu şive farklarına rağmen nasıl bizler birbirimizi anlayabiliyorsak, işaret dilinde de o şekilde anlaşılabiliyor. Ama buna karşın uluslararası açıdan aynı anlama gelen evrensel işaretler de işaret dilinin içinde yer alabiliyor” diye konuştu.
Ayvalık Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Serkan İnce ise, işaret dili kursunun bakanlık bünyesindeki modüler programda açıklanan kurslardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bu kursumuz; genel olarak kamuda çalışanlar tarafından talep görüyor. Biz de geçtiğimiz yıl ilk kez bu kursu açtık. Daha çok kurum çalışanlarımıza yönelik bir kurstu bu. Geçtiğimiz yılın ardından bu yıl ise yoğun bir talep aldık. Şu anda 21 kursiyerimize bu eğitimi vermekteyiz. Amacımız ülkemizde neredeyse 15 milyon civarındaki engellilerimize toplumumuz olarak ulaşmaya çalışırken, biz de ‘Ayvalık’ta bunu nasıl yapabiliriz’ diye düşündük ve bu kursumuzu açtık. 12 kursiyer ile başlamıştık. Bu yıl 21’e çıktı. Geçtiğimiz gün yapılan Halk Eğitim Faaliyet Toplantısı’nda ilçemizdeki resmi kurumlardan da ciddi talepler aldık. Bu da bizi memnun etti. Bundan sonraki süreçte de bu tür eğitimleri vermeyi sürdüreceğiz. Biz insanların aynı dilde konuşmaları gerektiğine değil, aynı düşüncede buluşmaları gerektiğine inanıyoruz. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada da insanların ortak bir noktada buluşmaları gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
“Sessizliğin sesi olmak için biz buradayız. Siz de var mısınız?”
Kursiyerlerden Zehra Taşbilek ise, “İşaret dili aslında çok aklımda olan bir şey değildi. Günümüzde iletişimin önemine inandığım için, işaret dilinin de güncel hayatta bilinmesi gereken bir obje olduğunu düşünüyorum. Maalesef günümüzde engelli bireylerin sağlıklı bireylerle iletişim kurabilme oranları çok düşük. O yüzden de Ayvalık HEM’de böyle bir kursun açıldığını duyunca hiç tereddütsüz bu eğitimlere katıldım. Eğitimlerde ilk etapta çok zorlanacağımı sanmıştım. Çünkü alfabeyi öğrenirken, parmaklarımın çok zorlandığını gördüm. Ama sonrasında eğitimler sırasında parmaklarımın istem dışı kendi kendine işaret diline uyum sağladığına tanık oldum. Özellikle güncel hayatta bir engelli vatandaşımıza yardım edebileceğimizi düşünmek bile bu kursun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu yüzden de yetkililerden rica ediyorum; lütfen bu tür kurslar yaygınlaşsın ve herkes işaret dilini öğrensin. Çünkü sessizliğin sesi olmak için biz buradayız. Siz de var mısınız” diye sordu.
Engelli öğrencinin zorluk çekmemesi için öğretmenlerin bu dili bilmesi gerektiğine inanıyor
Kursa katılan özel eğitim öğretmeni Büşra Altıner ise, “Her türden engel grubuyla çalıştığımız için ben de bu yönümü geliştirmek istedim ve bu yüzden işaret dili kursuna katıldım. Daha önce bu işaret dili eğitimi almıştım. Ama sürekli olarak bu dili konuşmak gerekiyordu. O yüzden kursa devam ediyorum. Bana göre, sadece özel eğitim değil, tüm öğretmenlerin işaret dilini bilmesinde fayda var. Zira sınıflarımızda kaynaştırma öğrencileri olabilir. Öğrencinin zorluk çekmemesi için öğretmenlerin bu dili bilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
En küçük kursiyer 9 yaşındaki Yiğit
Ayvalık’ta Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesindeki en küçük kursiyer olan 9 yaşındaki Yiğit Değim ise, annesiyle birlikte işaret dili kursu eğitimi alıyor.
Annesini kendisini evde yalnız bırakmak istememesi nedeniyle kursa katılmak zorunda kaldığını kaydeden Yiğit Değim, “Başlangıçta mecburiyet nedeniyle bu kursa katılmıştım. Ama şimdi bu dersi çok sevdim. İşitme engelli insanları çevremde sık sık görüyor ve kendi aralarında işaretlerle konuşmalarını gözlemleyerek, ne konuştuklarını merak ediyordum. Şimdi ben de bu merak ettiğim dili öğrenmeye başladım. Belki bir gün işaret dili bilmeyen bir esnaf ile işitme engelli birey arasında tercüman olabileceğim. Ben bu öğrendiklerimi, okulda arkadaşlarıma da öğretmeye çalışıyorum. Bence okuldaki arkadaşlarım da bu işaret dilini öğrenmeliler. Çünkü ben bu kursa katılmaktan çok büyük keyif alıyorum. Şimdi bu kurstan annem ayrılsa bile, ben devam etmek isterim” şeklinde konuştu.
Kursiyerlerin arasında müezzin de var
Ayvalık’ın Küçükköy Mahallesi sınırları içinde bulunan Sarımsaklı mevkiinde bir camide müezzin olarak görevli olan Kerim Aydoğan ise, işaret dili eğitimine geçtiğimiz yıl Ayvalık’ta 23.’sü düzenlenen Uluslararası Engelliler Şenliği için Türkiye’nin dört bir yanından ilçeye gelen engellilerle bir araya geldiklerini kaydederek, “Orada özellikle işitme engelli kardeşlerimizin sağlıklı insanlarla iletişim konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarına şahit oldum. İçime dert oldu bu durum. Bu yüzden de geçen yıl Ayvalık’ta ilk kez verilen işaret dili kursuna katılmak istedim. Ama kayıt yaptırabilmek için geç kaldım. O kurs sona erdikten sonra hemen gelip ikinci olan bu kursa kayıt oldum. Şimdi de bu eğitimlere büyük bir zevkle katılıyorum. Bugün her sağlıklı bireye birer engelli adayıdır. Kimin başına ne zaman ne geleceği belli olmaz. Bir gün olası bir trafik kazasını yaşayıp, engelli kalabilir ve bir anda konuşabilme, işitme, görme ya da bedensel engelli kalabiliriz. Bu yüzden de bu tür eğitimlerde öğrenileceklerin her zaman gerekli olduğuna inanıyorum. Eğitimlere herkesin katılmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Çocukluğunda yaşadığı işitme kaybı, işaret dili öğrenmek istemesine neden oldu
Kursiyerlerden Nurdan Değim de, “Benim bebeklik dönemimde bir işitme kaybı sorunum oldu. Yüzde 81 oranından her iki kulağımda da bir rahatsızlık vardı. Bu sorun genç kızlık dönemimde de sürdü. Bu dönemler benim için son derece üzüntülü süreçti. O dönemlerde işitme cihazı kullanıyordum. Bu durum; çalıştığım iş yerinde ve arkadaşlarımla yaptığımız sohbetler sırasında problemler yaşıyordum. Kulaklarımdaki bu arıza konuşmalarıma da yansıyordu. Teknoloji ilerleyince ameliyat oldum ve çok şükür sağlığıma kavuştum. Ben bu yüzden işaret dilini daha öncede öğrenmek istedim. Daha önce dudak dili okuma eğitimi almıştım ama o çok zordu. İşaret dili eğitimi ise o dönemlerde hiç yoktu. Bugünkü gibi yaygın değildi. Geçtiğimiz yıl da yine Şermin hocamızdan bu eğitimi aldım. Bu yıl ikinci kez aynı eğitime katıldım ve öğrendiklerimi pekiştirmek istedim. Ben, herkesin bu eğitimi almaları gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
İşaret diliyle şarkı ve türkülere de hayat veriyorlar
Öte yandan Ayvalık’taki kursta; şarkı ve türküleri de büyük bir başarıyla işaret diliyle seslendiren kursiyerlerin, kurs sonunda alacakları belgelerden çok ilçede yaşayan işitme engellilerle kuracakları diyaloglarla onların sessiz dünyalarına renk katabilmek için yanıp tutuştuklarını ifade etmeleri ise dikkat çekti.