Bacak eşitsizliğinin yapısal, fonksiyonel ve mixt olmak üzere 3’e ayrıldığını ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, toplumda daha sık görülen fonksiyonel eşitsizliklerde özellikle manuel terapinin oldukça başarılı olduğunu söyledi.
Alt ekstremite eşitsizliğinin, önemli bir postüral asimetri sebebi olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bacak uzunluğunun diğer bacak ile kıyaslandığında daha kısa veya uzun olduğu bir durum olarak tanımlandığını söyledi. Şahabettinoğlu, “Aksama ve yürüme güçlüğüne sebep olabilen bacak eşitsizliği, pelvis ve omurga üzerine aşırı yük bindirir. Kişinin fonksiyonel kapasitelerini kısıtlar, uzun dönemde ekstremitenin dışında tüm kas iskelet sistemini olumsuz etkileyebilecek biyomekanik sorunlara yol açabilir” dedi.
Bacak eşitsizliklerinin 3’e ayrıldığını ifade eden Şahabettinoğlu, “Yapısal, fonksiyonel ve mixt yani her ikisi de birlikte olabilir. Fonksiyonel eşitsizlikte, bacak iskeletinde anatomik veya yapısal bir farklılık bulunmayıp, gerçek eşitsizlikte ise bacağın bir bölümü veya tümünde anatomik ya da yapısal bir kısalık söz konusudur. Gerçek bacak boyu eşitsizliğinin başlıca sebepleri, doğumsal veya gelişimsel anormallikler, travma, enfeksiyonlar, kötü kaynamış kırıklar, çocuk felci gibi rahatsızlıklar, nadiren de olsa avasküler nekroz ve tümörler olabilir. Fonksiyonel eşitsizlikler ise bel fıtığı, bel kayması, tek taraflı bel, kalça veya harmstring kaslarında spazm, sakroiliak sendrom, 1. omurga, çene eklemi, atlas kemiği disfonksiyonlarında görülebilmektedir. Bazen de tersine olarak bacak eşitsizliğinin varlığı, bu rahatsızlıkların oluşumuna sebep olabilmektedir” diye konuştu.
Böyle durumlarda bel ağrısı, bacak eşitsizliğinden mi olmuş, yoksa bel problemi bacak eşitsizliğine mi sebep olmuş anlayabilmek için dikkatli bir muayene gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “Hasta öyküsünün iyi dinlenilmesi gerekir. Radyografik ekstremite uzunluk ölçümünün yapılması, eklem hareket açıklığının muayenesi, ayakta ve istirahat pozisyonunda bel, kalça, diz, ayak-bilek ekleminin pozisyonlarının değerlendirilmesi ve hasta yürüyüşünün gözlemlenmesi gereklidir” şeklinde konuştu.
Yapısal bacak eşitsizliğinde, tedavide öncelikle yapısal nedenin tedavi edilmesi gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “Tam olarak eşitlik sağlanamazsa kısa bacağın ayak altına tabanlık kullandırılmalıdır. Toplumda daha sık görülen ama pek bilinmeyen fonksiyonel bacak eşitsizliğinde ise özellikle manuel terapi oldukça başarılıdır. Sadece 5 milimetre ve üzeri farklılıklar olması bile eğer tedavi edilmez ve düzeltilmezse zaman içerisinde bel-kalça veya dizlerde ağrı ve biyomekanik şikayetlere neden olan zincir reaksiyon oluşturabilir. Özellikle de, 9-10 milimetre ve üzeri farkların tedavi edilmezse kronik mikrotravma etkisi ile zamanla eklem aşınmalarına, bel fıtığı, skolyoz, postür (duruş) bozukluğu, diz ağrılarına yol açan önemli klinik bir faktör olabileceği göz ardı edilmemelidir’’ dedi.