Bursa’da, çalıştığı şarküterinin önlüğünü giymememekte ısrar eden işçi, tazminatsız kovuldu. İş Mahkemesi’nin ’tazminat ödenmeli’ dediği işçiye kötü haber Yargıtay’dan geldi.
Bursa’da çalıştığı marketin şarküteri bölümünde çalışan genç, işyerine has kıyafetleri giymemekte ısrar ettiği gerekçesiyle tazminatsız kovuldu. Bursa 8. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur genç; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiyle market işletmecisi hakkında alacak davası açtı. Mahkemede savunma yapan davalı işletmeci; davacının çalıştığı süre içinde işyeri kurallarına uymamakta direndiğini, şirkette şarküteri elamanı olarak işe başladığını, ’işyeri kıyafet taahhütnamesi’ imzalatılarak şirket bünyesinde çalışan elamanlara işyerinde giyecekleri kıyafetlerin teslim edildiğini öne sürdü.
Davacının işverenin istediği şekilde işyeri kıyafeti ile işe gelmemesi nedeniyle sözlü olarak uyarıldığını ancak bu uyarılara direnmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğunu dile getirdi. Davacının şarküteri reyonunda giymesi gereken kıyafetleri giymemesi üzerine sözlü olarak uyarıldığını ve sonuç alınamayınca tutanak tutularak ihtarname gönderildiğini, buna rağmen davacının şarküteri kıyafetlerini giymemekte ıskarcı olduğunu vurguladı. Davacının konuyla ilgili savunması alınarak haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istedi. Mahkeme; davacının iş akdinin feshine sebep olacak tavır ve davranışının olmadığı, iş akdinin haksız olarak fesih edildiği ve davacının kıdem ile ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesine ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı şirkmet avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
’İşçinin önlük giymemekte ısrar etmesi yanlış olmuştur"
Milyonlarca işçiyi ilgilendiren emsal karar Yargıtay 9. Hukuk’tan geldi. Kararda; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlandığı hatırlatıldı. İşverenin hatırlatmasının ardında sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmaması gerektiğinin kaydedildiği kararda; işçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından da devamlılık arz etmesi gerektiğinin altı çizildi.
Kararda şu ifadelere yer verildi: "Devamlılık gösteren görevi yapmamanın haklı neden kabul edilmeli, ancak devamlılık göstermeyen görevi yapmama, işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, iş sözleşmesinin feshi geçerli neden sayılmalıdır. İşçinin iş görme edimini yerine getirmesi için iş güvenliği ve işyeri kuralları gereği verilen malzemeleri ısrarla hatırlatıldığı halde kullanmaması veya işyeri kıyafetlerini giymemesi de görevleri hatırlatıldığı halde ısrarla yapmama olarak değerlendirilmelidir. İşçinin, ’Tarafıma ihtar olarak bildirilmesine rağmen şarküteri kıyafeti giymemekteyim. Neden ise, kıyafet içerisinde, kendimi rahat hissetmememdir.’ şeklindeki savunması ortadadır. Davalı tanıkları da, davacının işyeri kıyafetlerini giymek istemediğini beyan ederek işyeri kıyafetlerinin davacı tarafından giyilmek istenmediği hususunda tutulan işyeri tutanaklarını doğrulamışlardır. İşyeri tutanakları ve taraf tanıklarının beyanları birlikte gözetildiğinde, işverence giyilmesi zorunlu tutulan işyeri kıyafetlerini giymeme konusunda davacının ısrar ettiği sabittir. İşveren açısından da bu durumun iş düzenini bozucu etkisi bulunduğu kuşkusuzdur. Davacının giymek zorunda olduğu işyeri kıyafetlerini hatırlatıldığı halde giymemekte ısrar ettiği, bir başka anlatımla davacının iş görme edimi işverenin verdiği talimatlara uygun olarak devamlılık arz edecek şekilde yerine getirmemekte ısrar ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda işveren tarafından yapılan feshin haklı olduğu kabul edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."