Soğuk havanın iyice etkisini göstermesi, konutlardaki ısıtma harcamalarındaki artışı ve en ekonomik ısınma yönteminin hangisi olduğu sorusunu da akıllara getirdi. Dünyanın en etkili bilim insanları listesinde yer alan Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı; enerji verimliğinin, yalıtımın ve bilinçli tüketimin ısıtma harcamalarında en büyük tasarruf etme yöntemi olduğunu vurguladı.
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Arif Hepbaşlı, bu ayki verilere göre; konutlarda 1000 kilokalori ısı ihtiyacı için gerekli olan toplam yakıt maliyeti değerlerine bakıldığında ve ülkemizdeki en ucuz doğal gaz birim fiyatı göz alındığında, doğal gazın yerli linyit kullanımına oranla yaklaşık yüzde 40, elektrik enerjisi kullanımına göre de yüzde 80 daha ekonomik olduğunun görüldüğünü ifade etti. Arif Hepbaşlı, "Mutfaktaki pişirme amaçlı ısıtma ile banyo ve mutfak için sıcak kullanım suyunu da düşündüğümüzde, konutlarda toplam yakıt maliyet değerleri doğalgaz kullanımında diğer yakıtlara kıyasla önemli miktarlarda düşmekte" diye konuştu. Hepbaşlı, jeotermal enerjiyle ısınmanın ise diğer tüm kaynaklara göre daha ekonomik olduğunu da hatırlattı.
"Bilinçli kullanımla yüzde 30’a kadar tasarruf mümkün"
Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı nedeniyle her yıl 10 milyarca dolar kaynak harcadığını hatırlatan Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, enerjide tasarruf için alışkanlıklarımızın mutlaka değişmesi gerektiğini vurguladı. Hepbaşlı ayrıca elektrik, doğalgaz, kömür kullanılan yakıt türü ne olursa olsun konutlarda ısı tasarrufunu sağlamak için öncelikle yalıtımın sağlanması gerektiğinin de altını çizdi. Prof. Dr. Hepbaşlı, "Ülkemizde, enerjinin yaklaşık yüzde 40’ı konutlarda kullanılıyor ve bunun da yüzde 85’i ısıtma ve soğutma harcamalarına gidiyor. Yalıtımsız binalarda ısıtma ve soğutma yaparken yalıtımlı binalara göre iki kat enerji harcıyoruz. En temiz, ucuz, yerli ve milli enerji; israf edilmeyen, verimli kullanılan enerjidir. Çok küçük detaylara dikkat ederek, bazı alışkanlıklardan vazgeçerek, binalarımıza ısı yalıtımı yaparak, doğru cihazları kullanarak ciddi tasarruf elde etmemiz mümkün. Yapılan hesaplamalar, tüm bunlara gereken önemi gösterdiğimiz takdirde enerji harcamalarımızda en az yüzde 20-30 oranında tasarruf olacağını gösteriyor" dedi.
"Klima ile üçte iki tasarruf"
Elektrikli cihazlarla ısınmanın, vatandaşlar için ekonomik olmasa da zahmetsiz olması nedeniyle bazı bölgelerde sıklıkla tercih edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Hepbaşlı, "Elektrikli soba diye bilinen ısıtıcılar, kullandığı her 1 kW elektrik gücü için ısıtılacak alana 1 saatte en fazla 1 kWh enerji verir. Bu cihazların kullanımı hem bütçemiz hem de enerji verimliliği açısından hiç iyi değildir. Klimalar veya ısı pompalarıyla ısınma tercih ediliyorsa mutlaka alacağınız cihazın COP yani etki katsayısı anlamına gelen değerine bakmanız gerek. COP değeri, bize o cihazın 1 birim enerjiyle kaç birim ısı değeri ürettiğini ifade eder. A sınıfı klimalarda, COP değeri 3,60 ve üzeridir. Yani klimanız daha az elektrik harcayacak ve daha çok ısıtma sağlayacak demektir. A sınıfı klimalarla kıyaslayınca, elektrikli ısıtıcıların aynı miktardaki ısı enerjisini elde etmek için yaklaşık 3 kat daha fazla elektrik enerjisine ihtiyaç duyacakları ortada. Klima ilk başta pahalı gibi görünebilir, ancak ödeyeceğiniz faturayı düşündüğünüzde uzun sürede elektrikli ısıtıcıya göre hem kendini amorti edecektir hem de elektriğinin büyük bir kısmını ithal kaynaklarla üreten ülkemizde, enerji verimliliği için önemlidir" diye konuştu.
Isı tasarrufu için öneriler
Isı tasarrufu için öneriler veren Hepbaşlı, şunları söyledi: "Binanın mantolanması ve duvarların izolasyonu yapılmalı. Pencereler çift camlı olmalı ve yalıtım yapılmalı. Antre, koridor, merdiven holü, bodrum ve kullanılmayan odalardaki radyatörler iptal edilmeli, her radyatöre termostatik vana monte edilerek uygun sıcaklıkta ayarlanmalı. Odalarda masa, sandalye ve yatakları dış duvarlardan uzak tutmalı. Güney cephesi pencerelerden gündüzleri güneş girmesini sağlamalı. Gece, gündüz ısınan evleri yüzde 50-55 oranında nemlendirmeli. Çünkü nemli hava, sıcaklığı daha iyi tuttuğundan buharlaşma azalacak; vücut daha az ısı kaybedecektir. Pencere ve kapıların hava sızdırmazlığı kontrol edilmeli. Hava sızıntısı olabilecek yerleri, hava sızdırmaz şeritlerle, bantlarla kaplamalı. Çatı uygun şekilde yalıtılmalı. Radyatörlerden taşınım ve ışınım yoluyla çıkan ısı radyatörün arkasındaki duvarı ısıtır. Dışarı olan ısı kaybını önlemek için alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştirilmeli. Isıtılmayan bölgelerden geçen sıcak su boruları yalıtılmalı. Kombi, klima, kalorifer, ısı merkezlerinin yıllık bakımları mutlaka yaptırılmalı. Elektrik ve yakıt tüketimleri düşük, verimliliği yüksek ve düşük emisyona sahip çevreci cihazlar tercih edilmeli. Cihazların enerji tasarruf özelliği olmalı. 1 saatteki yakıt tüketimi en az olan tercih edilmeli. Kat kaloriferinde ve merkezi kazanlarda cihazın izolasyonu iyi olmalı, malzemelerin seçimi, mühendislik büroları ve yetkili servis-teknik uzmanlar tarafından yapılmalı.
Su tasarrufu, enerji tasarrufunun ikiz kardeşi
Bugüne kadar yağan yağmurların geçen yıla göre çok düşük düzeylerde kalmasının, ülkemizdeki bazı illerde, örneğin İzmir’de, kuraklık için alarm değerlere ulaştığının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hepbaşlı, "Pandemi sürecinde evde daha fazla kalmanın gerekliği, suyun daha fazla ekonomik kullanılması gerektiğinin önemini ortaya koymuştur. Su tasarrufu, enerji tasarrufunun ikiz kardeşidir. ’Su tasarrufu demek, enerji tasarrufu demektir’ söylemi çerçevesinde, su ve enerjinin ikisinden tasarruf etmenin en basit yolu, suyun verimli kullanıldığı ürünleri kullanmaktan geçer. Su kullanım alışkanlıklarımızı değiştirerek ve su kaçaklarını minimize ederek, önemli ölçüde su tasarrufu sağlamak mümkündür" dedi.