Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) organizasyonuyla üçüncü ’Animasyonu Konuşuyoruz’ webinarı (internet semineri) önemli konukların katılımıyla gerçekleşti.
Seminerde korona salgını sürecinin animasyon sektörüne etkileri, TRT Çocuk kanalının içerik yönetimi, dijital mecraların son dönemdeki etkinliği, TRT Çocuk ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün sektöre yönelik destekleri ele alındı. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreteri İsmail Gerim’in moderatörlüğündeki seminere, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Yavuzkanat ve TRT Çocuk Kanal Koordinatörü M. Bora Durmuşoğlu katıldı. Salgının sektörlere olumsuz etkilerinin olduğunu belirten BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim, "Animasyon sektörü için ise altyapılar olduğu sürece ilerlemek daha rahat. Bu sektöre girecek gençlere öneriniz var mıdır?" dedi.
“Çocukların sadece eğlenmelerini değil, dil öğrenmelerini de amaçlıyoruz”
Evrensel bir hikayeyi yurtdışına sunmak zorunluluğu bulunduğuna işaret eden TRT Çocuk Kanal Koordinatörü M. Bora Durmuşoğlu, ancak bu yolla ilgi çekilebileceğini anlattı. Durmuşoğlu, "Avrupa ve Asya kanalında da çocuk içerikleri olmak üzere ne kadar kullanabileceğimiz içerik varsa bunu kullanmaya gayret ediyoruz. Sadece çocukların vakit geçirip eğlenmelerini değil, dil öğrenmelerini de amaçlıyoruz. Yerli animasyon üreticilerimizle birlikte Ramazan Bayramı sonrasına da bir klip geliştiriyoruz. TRT Çocuk’un Youtube sayfasından da tüm bu içeriklere erişim sağlanabilir" dedi.
Üniversiteden mezun olup iş kurmanın doğru bir yöntem olmadığını, öğrenme sürecinin öncelikle sahada gerçekleşmesinin gerektiğini ifade eden Durmuşoğlu, animasyonun zahmetli, riskli ve pahalı bir sektör olduğunu vurguladı. Durmuşoğlu, "Öncelikle pişmeniz lazım, maddi altyapıyı ve projeyi oluşturabiliyorsanız girebilirsiniz, fakat öncelikle başarılı da olsanız bu işi mutfağında öğrenmeniz gerekir" diye konuştu.
Korona virüs başlangıcıyla birlikte yapımcıların temizlik açısından küçük içerikler ürettiğini, klipler yaptığını, sektörün de bu süreçten en az etkilenen sektörlerden biri olduğunu dile getiren Durmuşoğlu, "Animasyon sadece zorlu değil, zaman açısından da muazzam enerji isteyen bir sektör. Her krizin bir fırsata dönüşeceğine inanan kişilerden biriyim ve bu virüs sürecinin de animasyon sektörüne getirisi olabileceğini düşünenlerdenim. Bakarsınız animasyon evden yürütülen keyifli ve zevkli bir sektör haline dönüşebilir" dedi.
“Bizler çocuk sesinin olduğu her yerde olmak isteğindeyiz”
Türkiye’nin, dünyanın her yanında çok güzel bir algısı olduğunun ve içeriklerinin dikkat çektiğinin altını çizen Durmuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güzel işler çıkarabilmesi için TRT öncü olmaktan hiç çekinmiyor. Biz uluslararası alanda başarılı olacağına inandığımız her projeyi destekleyeceğiz. Biz, bir proje geldiğinde insanların okuluna değil, projesine bakıyoruz. Animasyon senaryosu alanında Türkiye’deki yetenekli ve istekli kişileri eğitmek, uluslararası senaryolar geliştirmek isteyen çocuklara destek olmayı hedefliyoruz. Sinema kuşağımız vardı. Orada çok fazla bağımsız, ailece izlenebilecek filmleri yayınladık. Çocukları zihnen olumsuz etkilemeyecek filmler olursa yayınlamak isteriz. Sadece belediyeler değil, çocuklara temas etmek isteyen her kurum ve kuruluş animasyonda olabilir. Bizler çocuk sesinin olduğu her yerde olmak isteğindeyiz. Animasyon dediğimizde bizler hep çizgi film konuşuyoruz, fakat çocuklar için oyunlar da hayal edilebilir. İşin içinde çocuk varsa biz bunun içerisinde oluruz. Çocuklara temas etmek isteyen herkesten proje ve desteklerini bekliyoruz."
“Türkiye sinema yerli film izlenme oranında Avrupa’da son 8 yıldır birinci sırada”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Yavuzkanat ise toplam geçen sene 59 milyon sinema seyircisinden 11.1 milyonun animasyon filmine gittiğini belirterek, "Bundan 3 yıl önce yaptığım bir çalışmada, animasyon filmlerinin ülkemizdeki izlenme oranlarına bakıyorum. Türkiye sinema yerli film izlenme oranında Avrupa’da son 8 yıldır birinci sırada. Yaklaşık yüzde 55-60 arasında bir oranımız var. Animasyonlar için incelediğimizde, bundan 3-4 yıl önce, yüzde 7’lik bir animasyon izlenme oranımız var. İçeriklerin artmasıyla, uzun metrajlı filmlerin çekilmesiyle, sadece animasyon da değil son 2 yıldır çocuklara yönelik sinema filmleri de çekilmeye başlandı. Geçtiğimiz yıl bu oran yüzde 50’lerin üzerine çıktı” dedi.
Genel anlamda sinema sektörünün Coronavirüs sebebiyle biraz daha sıkıntılı bir duruma girdiğine işaret eden Yavuzkanat, animasyon sektörünün ise daha avantajlı bir durumda bulunduğunu sözlerine ekledi.