1915 Çanakkale Köprüsü inşaatında çalışmalar hızla devam ederken, geçtiğimiz günlerde ilk itme-sürme çalışması gerçekleştirildi. Avrupa’da 1960’lı yılların başında kullanılmaya başlayan itme-sürme yöntemi Türkiye’de de genellikle köprü yapımlarında tercih edilen bir yöntem. İtme-sürme yöntemiyle hem zaman kaybının önüne geçilirken, hem de yerinde üretim yapılmış oluyor.
Türkiye’nin vizyon projelerinden biri olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nde aralıksız devam eden çalışmalar sonucunda ilk itme-sürme tekniği kullanıldı. Dünya çapında birçok uygulamaları bulunan itme sürme yöntemi (Incremental Launch MethodILM) ülkemizde de kullanılmaya başlanmış bir köprü yapım yöntemidir. Bu yöntem ile köprü tabliyesi tek kalıp kullanılarak, vadinin bir kenarında dökülmekte ve itilmektedir. Önce ayakların inşa edilmesi ile başlayan üretim, sabit kalıp sahasının kurulması ile devam eder. Ardından, tabliye birbiri ardına dökülerek, kalıptan itilir. Köprü ayaklarında, kayıcı mesnetler kullanılarak itme sırasındaki sürtünme kuvvetleri azaltılır. Tabliye açıklıkları genelde 40m-60m arasında değişmekte, uzunlukları 700m-800m’ye varan sürekli tabliyeler oluşmaktadır. İnşaat süresinin kısalması, hiperstatik sürekli tabliye ile malzeme miktarlarındaki azalma, mesnet sayısının ve genleşme derz sayısının azalması, bu metodun sağladığı en büyük ekonomik faydalardır.
Deprem ivmesinin azalması sağlanmakta
İtme sürme yöntemi kullanılan yüksek ayaklı köprü uygulamalarında, deprem tasarımında daha esnek ayaklar kullanılarak efektif periyodun artması amaçlanıyor ve böylece ayaklara gelen deprem ivmesinin azalması sağlanıyor. Köprü tasarımında, deplasman değerlerini sınırlandırmak ve esnek ayaklarda oluşacak deprem tesirlerini azalmak için viskoz akışkanlı sönümleyicilerin kullanılması, hem tasarım hem de malzeme miktarı açısından büyük avantaj sağlıyor.
Tabliyeler 42 parçadan oluşacak
17 metre genişliği ve 30 metre uzunluğu bulunan tabliyeler toplam 42 parçadan oluşacak. Köprü şantiyesinde devam eden çalışmalarla birlikte önümüzdeki günlerde tabliyelerin itme sürme yöntemiyle yerleştirilecekleri alana getirileceği öğrenildi.
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeleyecek
Dünyanın en büyük asma köprüsü unvanına da sahip olacağı ifade edilen köprünün ayakları 318 metrelik yüksekliğiyle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 18 Mart 2017’de temeli atılan ve Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Şekerkaya ile Gelibolu’nun Sütlüce mevki’i arasında yapımı süren 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ayakları 16 Mayıs Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın videokonferansla katıldığı törenle tamamlanmıştı. 32 bloktan oluşan köprünün ayak yüksekliği 318 metreye ulaşmıştı.
Köprüde Seyit Onbaşı tasviri yer alacak
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni temsil eden köprü 32 bloktan oluşacak. Kulelerin en ucunda ise Çanakkale Savaşlarının unutulmaz kahramanı Seyit Onbaşı’nın sırtlayarak namluya sürdüğü top mermisi tasviri yer alacak. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını temsilen orta açıklığının 2023 metre olması planlanıyor. Bu açıklık, dünyanın en yüksek kuleler arası açıklığa sahip asma köprü olması özelliğini taşıyor. Köprü hizmete açıldıktan sonra iki yaka arasındaki ulaşım mesafesi 6 dakikaya inecek. Köprünün bölgeye de ciddi faydalar sağlayacağı ve özellikle Lapseki’ye yatırımcı talebinin artacağı ön görülüyor.
18 Mart 2022’de tamamlanacak
1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak, 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek ve 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü, 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmete açılacak.
(UYC