Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Dereli Mahallesi’nde bulunan Çanlı Baba türbesinin bakımsızlığı ve yolunun bozuk olması tepkilere neden oluyor.
Gerçek adı Emir Ali Sultan’dır
Dereli Mahallesi’ne giderken 100 metre ilerledikten sonra girlidğinde 1 km’lik mesafede bulunan türbenin çok bakımsız ve yolunun ise bozuk olduğu ifade edilerek bakımının yapılması istendi.
Çanlı Baba’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun orta döneminde yaşadığı ve gerçek adının adının ise Emir Ali Sultan olduğu ve zamanında bölgede bulunan halka yaptığı iyilikleri ile tanındığının ifade edildiği öğrenildi.
Çanlı Baba adı verilen Ali Sultan’ın iyilikleri nedeniyle kendisinin vefatından sonra unutulmaması için yöre halkı tarafından bu türbenin inşa edildiği belirtiliyor.
Bu nedenle türbeye sahip çıkılarak yol ve bakımının yapılarak ecdadımız emanetine sahip çıkmamız gerektiği kaydedildi.
(Bekir Terzioğlu)
ÇANLI BABA TEKKESİ:
Edremit’te de kuruluş tarihi tam bilinmeyen Çanlı Baba tekkesi açılmıştır. Hicri 900 (1494) yılında bu tekkeye Derviş Mustafa adında birisi baba tayin edilmiştir. Bu belgeye göre tekke bu tarihten önce kurulmuş olmalıdır. Tekke kurulduğu andan itibaren bulunduğu yeri iskan etmiş ve çevrede zeytinlikler yetiştirmiştir. Tekke anlatılanlara göre Çan’dan gelen Emir Ali Sultan adında bir baba tarafından kurulmuştur. Adını da kurucusu olan bu babadan alır. Halk kısaca bu tekkeye Çanlı Baba tekkesi der. Anlatılanlara göre Çanlı Ali Baba Sultan’ın bir eşeği varmış. Baba ihtiyacı olanların listesini yapar eşeğine yüklediği heybesinin içine koyarmış. Eşek çarşıya gider dükkanların önünde dururmuş. Esnaf eşeğin heybesindeki listeye bakar ve malı heybeye koyar, heybedeki paradan sattığı malın fiyatı kadar alırmış. Eşek tüm ihtiyaçları aldıktan sonra tekkeye dönermiş. Baba Sultan eşeğin getirdiği malları heybeden indirir ve tekkeye koyarmış. Tekkenin üzerinde Karadağ’dan gelen bir kol bulunur. Buraya Durdağı denir. Bu dağın üzerindeki kayalarda at nalı ve insan ayak izlerine benzer şekiller vardır. Bu nal izlerine Hz.Ali’nin atı Düldül’ün nal izleri denir. Yine rivayetlere göre Edremit’e gelen Gaziyan-ı Rum erenleri buraya geldiklerinde atlarını zor durdurduklarından dolayı buraya Durdağı denilmiş.
Yaptığımız araştırmaya göre Elmalı’nın Tekke köyündeki Abdal Musa tekkesinin yanındaki dağın adı da Durdağı’dır. Oradaki rivayete göre dağ akmaya başlamış ve Abdal Musa “dur dağ demiş “ ve dağ durmuş. Adı oradan geliyormuş. Yine bir sempozyumda Azerbaycan’dan gelen akademisyenler ile sohbet ederken Bakü’de de bir dağın üzerinde de Hz.Ali’nin atı Düldül’ün nal izleri olduğunu öğrendim. Orada yaşayanların buraya çıkıp kurbanlar kestiklerini anlatmışlardı. Bu durum bize Düldül’ün nal izinin tüm Türk dünyasında bulunduğunu göstermektedir. Bu ortak kültürümüzdür.
Çanlı Baba tekkesi 1826 yılında Yeniçeri Ocağı ile beraber Bektaşi tekkelerinin kapatılması sırasında kapatılmıştır .Ayvacık’taki Bektaşi tekkesi de bu sırada kapatılmıştır. Kapatılan Bektaşi tekkelerinin malları ise istimlak edilerek özellikle büyük toprak sahibi ayanlara karşı denge kurması için küçük üreticilere satılmıştır. Çanlı Baba tekkesinin ise kayıtlara göre 1825-1827 yıllarında 1100 zeytin ağacı vardır. Bu zeytinliklerden 876 kg. yağ elde etmişlerdir. Bu yağ satılarak hazineye irat kaydedilmiştir. Çanlı Baba tekkesinin zeytinlikleri de satılmıştır, ama kimlere satıldı maalesef bilemiyoruz. Tekke kapatıldıktan sonra binaları metruklaşmış ve zamanla yıkılmıştır. Bugün sadece Çanlı Ali Baba’nın türbesi ayaktadır. Halk buradan ayağını kesmemiş ve burada her yıl Ahii geleneği olan Kuşak kuşanma törenleri yapmışlardır. Son törenler 1950’li yıllarda yapılmıştır.( Sinan Kahyaoğlu araştırması)