KADIZADE ZÜHTÜ IŞIL
Karanlıkların en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın andır derler…
Öyledir de…
Yeter ki, o karanlığı aydınlatacak ilk kıvılcım çıksın ortaya… Sonrasında cesaretin bulaşıcılığı gösterir yüzünü...
Sizinle Bir Öykü Paylaşmak İstiyorum...
Trablusgarp Savaşı’nın en çetin günleri… Osmanlı’yı sarıp sarmalayan virüs, adım adım ilerliyor. Ardından Balkan Savaşı ve 1. Dünya Savaşı’yla Anadolu’yu işgalin soğuk yüzüyle tanıştıracak o günlere girilmiş.
Gidişat belli.
Ancak belli olan bir şey daha var. O da Türk’ün bir başkasının boyunduruğuna asla kabul etmeyen, etmeyecek olan o asi, o yürekli duruşu…
İşte o duruşun, o isyanın Karşıyaka’daki adı Kadızade Zühtü… Dönemin gençlik lideri, yarının Kuvay-ı Milliye savaşçısı Kadızade… İsyankâr, inatçı, tunç yürekli Kadızade…
İşte o tunç yürekli genç adam, bir isyanın tohumlarını attı 1912’nin yağmurlu bir sonbahar gününde. Omiros’un tarlasında attığı o tohum, yıllara meydan okuyacak, bir çınar olacak, peşinden on binleri sürükleyecek bir aşk haline gelecekti.
Çünkü o tohumun adı Karşıyaka Spor Kulübü’ydü…
Türkiye’nin en asi kulübü… Cumhuriyet’in değerlerine sımsıkı bağlı, göğsünde ay ile yıldızı gururla taşıyan kulübü…
Yaşamı mücadeleyle, savaşla, tutkuyla geçen bir adamdı Kadızade Zühtü Bey. Henüz 17’sinde, lise son sınıfta okurken eğitimini yarıda bırakıp kışlanın yolunu tuttu. Aralık 1916’da Rus orduları ile savaşmak için Galiçya Cephesi’ne gönderildi… Cepheden savaş kahramanı olarak geri döndü ama savaşlar bitmek bilmiyordu.
Yeni adresi Filistin Cephesi oldu… Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı çarpışmalarının yaşandığı Filistin Cephesi’nde, Mustafa Kemal Paşa’nın komutasında, onunla aynı cephede vuruşuyordu…
Nablus Meydan Savaşı’nda ağır yaralandı, İngilizlere esir düştü ve Seyid-ül Beşer kampına gönderildi.
Yaban ellerinde de unutmuyordu Kaf Sin Kaf'ını… Sevdalısı olduğu renklere olan bağlılığını İngilizlere de göstermek için esir kampında "Yeşil-Kırmızı" renkleri olan bir takım kurdu. Adını da “Karşıyaka” koydu...
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla vatanına geri döndü. Tabii ki kabul edilemezdi esaret o ve arkadaşları için… Esaretinin Karşı’sında, Atatürk’ün yanında Yakası’nda durdu,
Kurtuluş Savaşı'na katıldı… İzmir'i düşmandan kurtaran, Ordu Caddesinden yalın kılıç Karşıyaka’ya giren süvarilerin en önünde yer aldı...
Yaşamının son günlerini Alsancak'taki evinin balkonundan "Kurtuluş Savaşı" anısına yanında getirdiği dürbünüyle Karşıyaka'sını, ah çekerek izledi…
Yiğitler yiğidi, kurucu başkanımız "22 Nisan 1985'te" aramızdan ayrıldı ve Bornova Hacılarkırı Mezarlığına defnedildi…
Naa’şı 2016 yılının 1 Kasım’ında, Kaf Sin Kaf’ın kuruluşunun 104. yılında Karşıyaka’nın kutsal topraklarına taşındı…
Kaf Sin Kaf’ın en büyük başkanı "Kadızade Zühtü Işıl” ve silah arkadaşları Türkiye'nin en büyük kulübünü Karşıyakalılara miras bıraktı...
Kaf Sin Kaf’a sevdalı binlerce cesur yürek, bırakılan büyük mirasın değerini asla unutmadı…
Göğsümüzdeki “Ay Yıldız’ı” bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün süvarisi, Karşıyaka Spor Kulübü Kurucu Başkanı Zühtü Işıl'ı aramızdan ayrılışının 39. yılında özlemle, minnetle ve şükranla anıyorum...
Ne mutlu karanlığa ışık olanlara…
Ne mutlu o ilk kıvılcımı çakmak için taşın altına elini sokanlara.
Ne mutlu Karşıyakalılara…
Ahmet DİKER