Bursa Uludağ eteklerinde.kent ışıklarına kuş bakışı bakan.panoramik fotoğraflarda Feride burada dercesine dikkati çeken ZEYNİLER köyü…Yani Reşat Nuri Güntekin.in meşhur duygusal romanı ÇALIKUŞU…..
Konusu güncel yaşamımızda karşılaştığımız özveri,kıskançlık,gurur,vefasızlık,ihanet,vatan sevgisi ve bir aşk öyküsünü yaratan,Hareketli,Yaramaz,Duygusal,içindeki çocukla yaşamaktan hiç cekinmiyen bir Feride öğretmen ,bazılarımızın aldığı derse göre,de gerçek olan bir aşkın hiçbir engel tanımayacağı anılar ve romanlar dünyasında bir klasik….
Uludağ,dan sonra Kazdağları’nda. İkinci bir Feride öğretmen kimliği yıllarca dikkatimi çekmektedir..
Önceleri yazılarında tanıştım, akıcı, içine çeken bir üslup ile karşılaştım köşe yazılarında, Sonra özverili kimliğini keşfedip bende,bir vefa konusu olan Duayen Gazeteci,Şairlerin Babası,Yazar ve Benim yaşantıma dokunduğu için ,aile fertlerine saygım sonsuzluğundan ,Havran,da Halil Soyuer parkının yeniden gündeme gelmesi için Sanatcı Mine Soley,Çiğdem ve Ben üçlü ekip olarak önce Havran Kaymakamlığı.Sonra Belediye Başkanlığı.Büyükkent Belediye başkanı Yücel Yılmaz ve Kent Konsey Başkanı Mürsel Sabancı.da turumuzu tamamladık.Sözleri aldık fakat Havran yönetiminde konu zamana bırakıldı.ve zaman şimdi eski sözlerin hatırlanma zamanı.Şeçimler bitti.Halil Soyuer ismi sadece Havran değil Tüm Edremit körfezinde örnek olarak anılacak planların sözlerinin yerine geleceği zaman dilimindeyiz.Halil Soyuer parkı.Şiirlerinden bestelenmiş olan şarkıların hatırlanıp icra edilmesi. Ölüm yıldönümlerinin daha görkemli anılması,Şiir günleri gibi hatta Havran Belediye kültür hizmetlerinden(Kızı Nursel.in Kazdağı Eteklerinden Ankara Doruklarına kitabından sonra) Kitabının basılması gibi bir çok gibiler gündemde artık…….(Tabii bu konuda Havran Kültür ve Turizm dernek yönetimine de çok iş düşüyor belediye yönetimine yardım olarak)
Yazıya Kazdağlarları’nın gururu olarak başlarken,Kazdağıları sevdalısı Halil Soyuer.i anmamakta olmaz diye düşündüm ,yazının kahramanı aslında Kazdağları’nda Fotoğrafta çok sevdiğim bir çiçek tabii ki KARDELEN.den sonra ÇİĞDEM….birde bunu canlı, yaşam olarak bir kız kardeş olarak görürseniz nasıl tanımlayacağınızı şaşırıyorsunuz.Kelimelerin tam anlatamadığı özel bir insan.
Çigdem Çimen,Kazdağları kültürünü benimsemiş,Kadınları,Çocukları,Tabiat ve doğanın koruyucusu,Tarih ve Sanat konuları ve hele hele isimsiz özveri ile katılım varsa ,taşın altına elini koymaktan çekinmiyen bir konu içinde ise Çigdem Tek kişilik ordu gibi veya Atom karınca gibi kesinlikle ordadır.(konuları bir Avukat gibi savunur .hatta uyarır yazılarında)
Yüksek tahsilini hiçbir zaman gündeme getirmiyen,konuşmak yerine uygulama ve yazma özelliği ön planda olan Atatürk ,ün özlemle anlattığı Türk genci ve Türk kadını.Cevresine sevgi yumağı oluşturan ,pozitif enerji aşılıyan,doğal bir genç kızımız Ayvalık Şeytanın kahvesinde adına şiir yazılmış…..(Yazılarında kelimeler sanki dans edercesine coşkuludur.Anma günlerinde Halil Soyuer.i ve Devlet Sanatcısı prof.Heykeltraş Tankut Öktem.i çok örnek yazılarla köşesinde konuk etmiştir.)
Bisikleti ile gezerken ve sessiz mütevazi haline aldanmayın, Mücadele konusu yakalayınca bir panter kadar seri ve güçlü hareket eder. Ekip çalışmasına çok yatkın,Güncel konuların yazıları ve yaşam öyküleri ile daima var olacak unutulmayacak bir yazarımızdır.
Bu günlerde Edremit Liseliler Derneği,Edremit belediyesi ve Pınarbaşı köy muhtarının katkılarıyla gerçekleşen ve Vefalı dostların kitap bağışlarıyla köye ışık tutan bir binada haftanın üç günü,Evden bisikletiyle Edremit garajına gelip,kilitledikten sonra Belediye otobüsüyle Kütüphanesine koşarak gidip,Köy çocuklarına ve Annelere ışık tutma yarışına coşkularla giden bir Çiğdem Cicek var günlük yaşantımızda(hiçbir resmi atama olmadan.ücret beklemeden özveri ile gönüllü olmuştur bu göreve).Zamandan zaman çalarak.Ziyarete gelen bir çok dostuna karşıda örnek bir ev sahipliğini üstlenen farklı tatlı bir kimliktir Çiğdem,hani derler ya anlatılmaz yaşanır,merak edenler vefalı dostlarını Pınar başında (Köy-Mahalle) bekliyor Çiğdem kardeşimiz……