Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Ayvalık Temsilcisi Mustafa Kurtuluş Anneler Günü nedeniyle son derece anlamlı bir basın açıklaması yaptı.
Mustafa Kurtuluş yaptığı açıklamada, “Anneler, varoluş kaynağımızın, sınırsız sevmenin, karşılıksız korumanın canlı anıtları, her birimizin ilk öğretmenidir. Bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, hepsine sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Annelerin; ilâhî bağlanışın, şefkatle kucaklamanın, var etmek için yok olmayı bile göze alan fedakârlığın canlı temsilcileri olduğunu savunan Kurtuluş, “Onlar, duygularını, sevgilerini, samimiyetlerini, vicdanlarını, dilin ifade etmede kifayetsiz kaldığı saf insanlıktır. İnsanlar arasında bizi bizden daha çok düşünen, bizi bizden daha çok seven sadece anne kalbidir. Her insan, anne vasıtasıyla yaşama yönelir. Anne, hayatta gideceği istikameti bilmeyen çocuğa yön gösteren, onun geleceğini aydınlatan sönmeyen bir meşaledir. Toplumun temel taşı olan ailenin kurucu, koruyucu, yönlendirici temel unsuru annedir. Daha fazla üretim ve kâr için işbirliği yapan kapitalizm ve modernizm, aileye ve dayanaklarına zarar verdi. Toplumu oluşturan aile bağları çözülünce, insanlar toplumsallıktan giderek uzaklaştı, hayata birey olarak tutunmak zorunda kaldı. Birey olmayı aileden kopmanın kaçınılmaz kaderi olarak yaşayan insan, yardımsız, sevgisiz ortamda ‘biz’den bencilliğe, sevginin müsamahasından şiddetin yıkıcılığına kaydı; kalpleri onaran inşacı ruh kayboldu, gönül yıkan asabiyet her tarafı kasıp kavurdu ve kavurmaya devam etmektedir.”dedi.
“Toplumların çöküşü, insanları birbirine bağlayan en büyük dayanak olan annelik mefhumunun iflasıdır”
Seküler toplumlarda, bu sebeplerin yol açtığı marazi durumlar bugün ayyuka çıkmış, insanın insanda değer bulamadığı bir düzlemde, insan, sığınacağı başka alternatifler bulmak zorunda kalındığına işaret eden Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Ayvalık Temsilcisi Mustafa Kurtuluş, “Toplumların çöküşü, insanları birbirine bağlayan en büyük dayanak olan annelik mefhumunun iflası; anneliğin, bir yük, bir zahmet, sosyal hayattan kopuş gibi kapitalist illüzyonlarla dejenere edilmesi, annelik algısının darbe alması, toplumun en büyük direğini yıkmış, ailenin varlığını tehlikeye atmıştır. Yaşanan bu acı tecrübelerden ders çıkararak, ülkemizde hiçbir surette aile zemininin bozulmasına, hasar görmesine müsaade edilmemelidir. Fertlerin birbirine sevgiyle bağlı oldukları aile yapımızı koruyarak toplumu güçlü tutmalı; her anneyi bir okul olarak görmeli, her insanın ilk eğitimini aldığı annelik okulunun başarılı birer öğrencisi olarak hayata kaldığı yerden devam edeceği müfredatlar yazmalıyız" diye konuştu.