Balıkesir Pamukçu’daki gecede yoğun kalabalık beni çok şaşırtmıştı, hâlbuki Türkiye’nin Erdek’ten Ayvalık’a kadar en büyük toprağı ve insanlarının olduğu 10 numaralı kent için 16 numaralı Bursa’mızdan daha kalabalık olmasını yadırgamam biraz yersiz olmuştu.
Öncelikle Balıkesir tarihinde bu tarz bir organizasyonların Yücel Yılmaz ile daha yakışır hale gelmesinin gurur verici olduğunu ifade etmek isterim. Çünkü organizasyonun her kademesinde bir boşluk yaşanmaması profesyonel anlayışdan belki inşallah bu meslek örgütleri bir şeyler öğrenir.
(Balıkesir'in çok ince Büyükşehir Belediyesi Basın Daire başkanı Taner Kormaz bey ve körfezde haber ekibi davet etmese, yine böyle bir toplantıya katılmayacaktım. Yaşamımda basın kelimesi sadece iç dünyamda bir ses ve toplumda bununla ön plana çıkmayı hiçbir zaman benimsemedim.)
Beni zaman yolculuğuna çıkaran anı fotoğraftaki duyduğum cümle olmuştu. Sn. Valimiz Hasan IŞILDAK, Sn. BBB Yücel Yılmaz ve Gazeteciler Cemiyeti dernek başkanı Ramazan Demir yanımdaki Türkan Özdemir ablamızın elinden tutarak Sn. Valimiz,’Körfezimizin en eski basın mensubu’ diye tanıtıp onurlandırması yanında acaba beni nasıl düşünüyordu duygularında diye daldım geçmiş yılların sisler bulvarına….
Yıl 1963 Bursa Çelebi Mehmet Ortaokulu son sınıf öğrencisiydim. Sessiz fakat saygılı oluşum ve Bursa’da Hoşgör Meyhanesi sahibi Babamın geniş çevresinden dolayı son sınıfta beni sosyal konulara görev vererek canlandırma operasyonu başlamıştı sanki, sınıf başkanlığı, Kızılay, Yeşilay, Kooperatif, Bando çalışmaları, İzcilik ve duvar gazeteleri derken birden dış röportaj için beni Bursa merkez,de bulunan Hakimiyet gazetesine gönderdiler.
Bölüm şefi muhabir Erdal Özdür ile tanıştım. İlk defa bir fotoğraf makinesi kullandım.(negatif SB filim banyo sahnesini yaşadım.) Akü çantalı ve flaşlı ağır bir ekip, sonra kurşun harfler ile bir doğa şiiri hazırlayıp baskıya hazırladık ve ertesi günü bu gazeteyi sınıf öğrencisi sayısı kadar temin edip, duvar gazetesinede asmıştık.
İlk fotoğraf hocam Erdal Özdür olmuştu 1963 yılında ve onun o günlerde “Ayşe Abla “diye özel bir köşesi vardı ve daha çok sosyete yaşamlarının sürpriz mutluluklarını belirtir ve genelde bu köşede çıkmak için bir çok gizli mücadele eden bir bayan gurubumuz vardı Bursa’mızda….
Bu günkü modern teknoloji olan sosyal medyanın, yazılı dedikodu bölümü gibiydi bence, bazı başlıklar Oyak Renault’un yosun gözlü Halkla ilişkiler Müdürü Aydan hanım yakında sürpriz bir nişan hazırlığı içinde veya Kızlar voleybol takım kaptanı Bombacı Hülya Paris yolculuğuna iki bilet alırken gizli hayranı kimdir.? V.s. v.s. daha çok gezi anıları ve kişiler gündemdeydi bu günkü gibi yemek reklamları yoktu.
Fotoğraf çekme o günlerde sadece büyük stüdyolardan eleman istenilerek gerçekleşirdi ve bende 3 büyük firmanın fotomodeli ve çektiğim Nişan,Düğün, Doğum fotoğrafları ve cemiyetlerdeki özel kıyafetli bayanlardan dolayı basın haberi sıkıntım yoktu. Okul yaşantımın dışında kazanç ve eğlence oluyordu. Bursa Hakimiyet ve Olay gazetesi benim haberlerim ile devlet memuru gibi gelip giden muhabirlerin dışında seyyar ekiptim. Sosyete, Doğa ve Sanat dünyasının SERGİ açılışlarının aranılan bir dostuydum.(Doğumunda çektiğim çocuk, Sünnet, Mezuniyet, Nişan, Düğün ve çocuğu gibi bir dönemi tamamlayan magazin fotoğrafçılığım olmuştu.)
Nuri Kolaylı gibi duayen bir çok bu dünya söz sahibi olan kimliklerde her zaman benim güncelleşmeme katkıları oluyordu…Fotoğraf çekimleri siyah beyazdan, renkliye, dia-slayt çekimlerine, sahife hazırlarken grafik çizimleri Aydıngerden,Tre filim tabakalarına ve nihayet Daktilodan,( bilgisayar dünyasına dönüşüm oldu……22 yıllık Balıkesir yaşantımda Rahmetli Av.Turgut İnal BRT –ENLER yıllık törenlerinde basın çalışmalarım(daha çok gezi-Truzim dergilerine) Tema ve fotoğraf eğitimlerim nedeniyle 7 yıl önere eden plaketler vermişti. 2015 kanser yıllarımdan sonra gölgede kalmayı tercih ettim.)
Hani derler ya Nereden-nereye Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti 61.yılını kutlarken bendeniz. Okul yaşantımın dışında 60 yıldır basın dünyasının ve İstanbul Babaalinin Cağaloğlu yokuşlarında BU YAŞAMIN TOZLU YOLLARINDA YÜRÜRKEN. BU GÖNÜL SEVMELERE VE YAZMALARA BIKMAMIŞ VE SEVGİ –DOSTLUK BENDE ASLA İZİNE ÇIKMAMIŞ.,,,