Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilciliği bünyesindeki öğretmenler ekonomik olumsuzlukların yaşandığı bugünlerde içinde bulundukları zorlukları dile getirdi.
Türk Eğitim-Sen Ayvalık Temsilcilik binası önünde Başkan Sevinç Özbal’ın öncülüğünde toplanan sendikanın ilçe yöneticileri bir basın açıklaması yaptı.
Türkiye genelinde saat 12.30’da eş zamanlı yapılan eylemde açıklamayı Türk Eğitim-Sen Ayvalık temsilciliği yöneticilerinden Mustafa Efendioğlu seslendirdi.
Yapılan açıklamada, 2021 Ekim ayı itibariyle son bir yılda 4 kişilik ailenin zorunlu harcamalarının aylık 1.747,29 lira arttığı vurgulanarak, “Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Ekim 2021 fiyatlarına göre tek kişinin yoksulluk sınırı 4.514,13 TL, Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 9.373,14 lira olarak belirlenmiştir. Enflasyon Aralık ayında açıklanan oranı yüzde 21.31 çıkmış, alım gücü iyice düşmüştür“ denildi.
“KAMU ÇALIŞANLARINA SON BİR YILDAKİ KAYIPLARIN TELAFİSİ İÇİN EN AZ 1000 LİRA SEYYANEN ZAM YAPILMALIDIR”
Açıklamayı seslendiren Mustafa Efendioğlu, “OECD ülkeleri ile kıyaslandığında da ülkemizde öğretmen maaşları çok düşüktür. Öğretmen maaşlarında OECD ortalaması 10 yıllık ilkokul öğretmeni için yıllık brüt 44 bin 871 dolar,15 yıllık ilkokul öğretmeni için yıllık brüt 48 bin 025 dolardır. Bu rakam satın alma gücü paritesine göre hesaplanmıştır. Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında da bir öğretmen maaşı 25 cumhuriyet altını iken bugün 1 cumhuriyet altınına eş değerdir. Dolayısıyla alım gücünün giderek düştüğü, enflasyon rakamlarının ortada olduğu bu dönemde tüm eğitim çalışanlarına ve kamu çalışanlarına son bir yıldaki kayıpların telafisi için en az 1000 lira seyyanen zam yapılmalı, yüzde 3 refah payı maaşlarına eklenmelidir. Ayrıca söz verildiği halde üç yılı aşkındır Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili somut bir adım atılmamış olması kabul edilemez bir durumdur. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bundan dolayı bu konuda daha fazla gecikme yaşatılmamalı ve 2022 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasıyla birlikte meslek kanunu TBMM gündemine getirilmeli ve derhal yasalaşmalıdır” dedi.
“EK DERS ÜCRETLERİ YÜZDE 100 ARTIRILARAK ÖĞRETMENLERİN RAHAT BİR NEFES ALMALARI SAĞLANMALIDIR”
Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Efendioğlu, “Kariyer basamakları; 10 yıl öğretmenlik yapan uzman öğretmen, 20 yıl öğretmenlik yapan başöğretmen olarak düzenlenmeli ve kesinlikle sınavsız olmalıdır. Mevcut ek ders saat ücretleri eğitim hizmetlerinin onuruna yakışır düzeyde değildir. Ek ders ücretleri yüzde 100 artırılarak öğretmenlerin rahat bir nefes almaları sağlanmalıdır. Bu oran Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılmalıdır. Eğitim çalışanlarının vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmelidir. Tüm öğretmenlerin aylık karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır. Nöbet ücretleri meslek kanununda düzenlenmeli, tutulan her bir nöbetin ücreti en az 6 saat olmak üzere verilmelidir. Nöbet isteğe bağlı olarak verilmeli ve kaç nöbet tutulursa tutulsun ücreti alınmalıdır. Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kalmaları durumuna göre önleyici tedbirler ve caydırıcı müeyyideleri içeren düzenlemeler mutlaka Meslek Kanunu ile belirlenmelidir” ifadelerini kullandı.
“MEB AİLE BİRLİĞİNİ SAĞLAMALI VE MESLEK KANUNUYLA GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR”
3600 ek gösterge konusunun mutlaka Meslek Kanunu ile düzenlenmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “Öğretmenlerin aile birliğinin sağlanamaması büyük bir sorundur. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı, hem Anayasa gereği hem de insani bir gereklilik olarak aile birliğini sağlamalı ve meslek kanunuyla güvence altına alınmalıdır. Bakanlığa bağlı tüm kurumlarda, öğretmenlerin atama ve nakil düzenlemeleri ile ehliyet ve liyakati esas alan yönetici atama sistemi mutlaka Meslek Kanunu’nda yer almalıdır” denildi. (Suat Salgın)