Başkan Dikduran yaptığı açıklamada, “Milattan öncesine kadar dayanan 4000 yıllık tarih ve ‘Kültürlerin anası olan yurdumuzu, maddi ve manevi kültür mirası topraklarımızı dünyanın en ayrıcalıklı ve önde gelen konumlarından birine getirmiştir. Yurdumuzda Ayvalık ve çevresi dâhil arkeolojik önemi olmadığını söyleyebileceğimiz bir yöre yoktur. Her bölge kendine özgü kültür mirasıyla özgün bir kimlik sergilemektedir. Bu oluşum içinde Edremit körfezi ve Ayvalık çevresi arkeolojik ve kültürel mirasıyla kendine özgü bir durum göstermektedir. Zengin kültürel mirasıyla Edremit Körfez Bölgesi’nde yer alan belde ve ilçeleri olan Burhaniye, Havran, Gömeç, Ayvalık ve (Ayazmend)-Altınova Mahallesi tarihsel bir bütünün ayrılmaz parçalarını oluşturmaktadır. Bu asla unutulmaması gereken bir husustur. Ayvalık çevresi ile birlikte Anadolu’nun birçok yeri 1. derece Korunması ve yaşatılması gereken öneme sahip olan bir bölgedir ve mutlaka korunmalıdır. İlk çağ ve orta çağ medeniyetlerinin korunması ve yaşatılması yolunda mücadelemiz mutlaka sürecektir” dedi.
Vatan topraklarımızın yandığını yakıldığını savunan Başkan Dikduran, “Ormanlarımız, çocuklarımızın eğlence alanları ve yaşam alanları, kamu hizmeti veren tüm sosyal hayatın temelini oluşturan ve bizim için dedelerimizin kanlarıyla emperyalizme karşı amansızca bir kurtuluş savaşı verilerek kazanılan topraklarımızı asla teslim etmemeliyiz. Biz Türkleri bin yıldır tarihten silebilme çabaları halen ne yazıktır ki devam etmektedir. Yer altı kaynaklarımızı zenginliklerimizi ve akarsu kaynaklarımızı kurutarak bizim için yeni kaynakların bulunması yolunda çabalarımızın bir takım aksi karşı kararnamelerle önü kesilerek, yaşama şansımızı bize sağlayan ciğerlerimizi kesip hayat damarlarımızı kurutarak ayrıca milli ve tarihi kültürel değerlerimiz pazarlanarak satılmaktadır” ifadelerini kullandı.
ATASED Başkanı Özer Dikduran açıklamasında, “Vatan Topraklarımız ve başımızı dahi koyabileceğimiz evlerimiz yoksullaştırma borçlandırma ve diğer kapitülasyon politikalarıyla yabancılara ve onların paravan alıcılarına halkımız tarihi mülkünü dahi satmak zorunda bırakılmaktadır. Evlerimiz tüm mülkümüz karış, karış Araplara ve yabancılara satılıyor. Amerikalıların dolarına hayatımız parselleniyor milli değerlerimize saldırılıyor. Artık Türküm demek suç, Türklük hakir görülür oldu. Ay Yıldızlı Türk bayrağımız bir bez parçası gibi alenen yerlere atılır ve yakılır oldu. Diğer yandan her türlü terör ile kültürel yabancılaştırmayla umutlarımız uyuşturularak düşünemeyen bir toplum yaratılmaktadır. Medyanın ve sanal âlemin etkisini kullanarak pornografik ve düşük ahlaksızca yayınların saldırısıyla umutlarımız olan çocuklarımızda gerçek hayat bağlarından koparıldı, yozlaştırıldı ve elimizden alındı. Umutlarımızın da ülkemizin selametini oluşturacak laik eğitim sistemi çökertildi. Başkumandan Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin ayrıca İstiklal’imizin, doğrudan halkın demokrasi bilincinin içini ve önemini çeşitli siyasi saldırılarla anlamsızlaştırılarak halkımız yozlaştırılmış hayattan bağları koparılmıştır. Geleceğinden bir beklentisi olmayan bir toplum modeli yaratılmıştır. Ancak bu devran böyle gitmemeli ve gitmeyecek bu yolda Tüm Türk halkımızın önüne yeni bir sayfa açmanın zamanı geldi ve geçiyor bile. Bu mukaddes yolda ülkemiz gizli bir işgal altındadır. Vatan topraklarımıza ve milli değerlerimize sahip çıkacak olan yine biziz ama konuşup fikir birliğine varmamız ve harekete geçmemiz gerekiyor. Tüm yaşam damarlarımız kurutuldu. Ulusal, milli tarihi değerlerimiz talan edilmektedir. Coğrafyamıza çevreyle ilgili değerlerimize milli bağımsızlığımıza, özgür, demokratik yaşama hakkımıza ve çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmalıyız. Yaşanılabilir bir vatan yaşanılabilir bir Ayvalık için mutlaka toparlanmaya ihtiyacımız vardır. Gelin bir olalım birlik olalım mutlu bir toplum olmanın tek yolu buradadır” ifadelerini kullandı.
(Suat Salgın)