Törende konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, bu meydanda tarihin en gururlu günlerinden birini kutlamak için toplandıklarını söyledi.
Tarihin en önemli zaferlerinden olan 14 Eylül Altınova ve 15 Eylül Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. Yılını bu yıl da yine büyük bir coşkuyla kutladıklarını ifade eden Mesut Ergin şöyle konuştu:
"Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 26 Ağustos 1922'de 'İlk Hedefimiz Akdeniz'dir' işaretiyle başlayan büyük taarruz ve 30 Ağustos Büyük Zafer’in yaşanmasının ardından 14 gün sonra Altınova'ya gelindi. Bu süreç aslında Türkiye'nin, Türk halkını en büyük zaferlerden birine taşıyan bir süreçti. 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’nın 29 Mayıs 1919 da ateşlediği ilk kurşun ile yanan bağımsızlık ve özgürlük meşalesi, 14 Eylül 1922’de Altınova’nın ardından 15 Eylül’de Ayvalık’ın kurtuluşuyla taçlandı ve ardından Anadolu toprakları işgal güçlerinden tamamen arındırıldı. Altınova ve Ayvalık o günden bu yana 102 yıldır bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi kavramlarına sonuna kadar sahip çıktı. Atatürk ilke ve devrimlerinden küçük de olsa taviz vermeden duruşunu korumuş örnek şehirlerdir. Bize özgürlük, bağımsız Türkiye Cumhuriyet’inin yolunu açan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Birinci Dünya Savaşı sonrası, işgaller ve savaşlarla parçalanan bu topraklarda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Türk milletinin bağımsızlık arzusu alevlenmiş, Kurtuluş Savaşı ile bu arzuyu gerçeğe dönüştürmüştür. Altınova da bu kutsal mücadelenin bir parçası olarak, bu memleketin kahraman insanlarının direnişiyle işgalden kurtulmuştur."
"Bugün burada özgürce nefes alabiliyorsak, bu, o günün kahramanları sayesindedir. Onlar, yalnızca silahlarla değil, imanlarıyla, vatan sevgileriyle bu toprakları savundular" seklinde konuşmasını sürdüren Belediye Başkanı Mesut Ergin konuşmasına şöyle devam etti:
"Her birimiz bu mirasın ne kadar kıymetli olduğunun farkındayız ve bunu sonsuza dek koruma sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Türk halkını en büyük zaferlerden birine taşıyan bu süreç; emperyalizme karşı yapılmış ve batmış bir imparatorluktan, Cumhuriyet'in doğuşuna giden bir yol olmuştu. Başlatılan bu hareketle; önce İzmir 9 Eylül'de düşman işgalinden kurtulmuş, sonrasında da bu kurtuluş destanı 14 Eylül'de Altınova'da, tekrar yazılmıştı. O gün Altınova'nın kurtuluş yolunu açan kahramanlarımızın hatırasını sonsuza kadar yüreğimizde yaşatacağız, bu onuru gururla taşıyoruz, taşıyacağız, taşımaya devam edecek ve bu hatırayı gelecek nesillere aktarmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu topraklarda, bıkmadan, usanmadan her türlü olumsuz koşullara karşın, yıllarca süren direnişten sonra düşman işgalinden kurtarılan Altınova halkı, tamamıyla bitmiş ülke ekonomisiyle o dönemin koşullarında çok zor günler ve yıllar geçirmesine karşın kısa sürede savaş ekonomisini geride bırakmayı başardı. Çok bilinen bir atasözü vardır; azıcık aşım ağrısız başım diye. Altınova halkı da işte elinde olanlarla yetinmeyi bildi. Altınovalı hemşehrilerim çok kısa bir zaman diliminde, Atatürk’ün verimli toprakları nedeniyle adını koyduğu Altınova’da kendi ayakları üzerinde durdu, tarlasını ekti, ürününü aldı, gerektiğinde tarhana çorbasına kaşık salladı ama bugünlere kadar dimdik ayakta gelebildi.
Bu toprakları, sırtında teçhizat taşıyan analarımıza; yıllarca dere tepe demeden topun, merminin altında savaşan Kuva-yi Milliyecilerimize; halkımıza, atalarımıza, dedelerimize borçluyuz, her zaman bunun bilincindeyiz. Bu borcu da çok çalışarak, çok üreterek, Ulu Önder Mustafa Kemal’e layık evlatlar olarak ödedik, sonsuza kadar da ödemeye devam edeceğiz. Bölgenin en verimli topraklarına hakim olan; Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini değiştirmesinin mânâsını gerçekten taşıyan Altınova, Kuzey Ege’nin en özel yerlerindendir. Tarlasından, bağından, taşından toprağından, ormanından denizinden, vatanından vazgeçmeyenlerin Kuva-yi milliyet kentidir Altınova. Altınova Kuva-yi Milliyeciler tarihidir. Üç buçuk yıllık direnişin yatağıdır. Her şartta ayakta kalan, tarihteki kurtuluş sürecimizin en başından en sonuna, hikâyenin mihenk taşlarından olan bu coğrafyanın kadim insanları, düşman işgalinden kurtuluşumuzun 102. yılı kutlu olsun.
Türk ulusu Kurtuluş Savaşı sürecinde Mustafa Kemal’in ardından durmuş ve Anadolu toprakları düşman işgalinden kurtulmuştur. Eğer biz bu topraklarda özgürce yaşıyor, toprağımızı ekip biçiyor, ay yıldızlı bayrağımızın altında kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde yaşıyorsak, bunu o günkü savaşları kanları ve canları pahasına kazanan o kahraman askerlerimize, kahraman kadınlarımıza borçluyuz. Şükürler olsun ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te kurduğu Cumhuriyetle hepimizi tek çatı altında birleştirdi. Bu özel günün yıldönümünde, yalnızca bir kurtuluşu değil, geleceğe yönelik umutlarımızı ve birliğimizi de kutluyoruz. Tıpkı o günlerde olduğu gibi, bugün de birlik ve beraberlik içinde, her zorluğu aşabileceğimizin bilinciyle hareket etmeliyiz. Altınovamızın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı kutlu olsun, bugünü nice yıllarda kutlamak dileğiyle, değerli Altınovalı hemşehrilerime sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler diliyorum."