Fransa’nın Marsilya kentinde dayısının oğlunu öldürdüğü iddiasıyla Bursa’da tutuklanan sanık, duruşmada suçunu itiraf etti.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan müebbet hapsi istenen sanık Salih Özkılıç, maktul Cahit Akpınar’ın yakınları ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Özkılıç, Fransa’da 1999 yılında kıyılan dini nikahla beraber yaşadığı H.Ö’nün, 2004’te telefon kayıtlarından kendisini Akpınar’la aldattığını anladığını öne sürdü. H.Ö. ile 2005’te resmi nikah kıydırdıklarını ve Türkiye’ye geldiklerini, araları bozulunca da 2018’de İzmir’den boşanma tebligatı aldığını belirten Özkılıç ifadesinde şunları söyledi.
"Eşim 4 çocuğumuzu da alıp önce İzmir’e, sonra da Fransa’ya gitmiş. Fransa’daki arkadaşlarım ve akrabalarımdan, Fransa’ya gidişte onlara Cahit’in destek olduğunu öğrendim. Fransa’ya, Marsilya’daki Mariagne kasabasına gittim, otelde kaldım. Birkaç gün sonra 30 Nisan 2018’de arabamı bıraktığım otoparka giderken Cahit’i gördüm. Bana doğru ’Ne diye arkamdan konuşuyorsun şerefsiz?’ deyince kiralık arabamın koltuğunun altında tuttuğum silahı aldım. Önce bacaklarına iki el ateş ettim, daha sonra Fransız bir kadın çığlık atınca ona doğru baktığımda bir el daha ateş ettim. O mermi neresine geldi bilmiyorum. Olaydan sonra arabayla 5 dakika mesafedeki havaalanına gidip kiralık arabayı teslim ettim. Bir taksiyle İtalya’ya doğru 40 kilometre kadar gidip taksiyi değiştirdim. Onunla da İtalya sınırına gelince silahı attım. Sonra Cenova’ya, oradan Milano’ya, oradan da Roma’ya gidip buradan uçakla Türkiye’ye geçtim."Bursa’da geçen yıl yakalandıktan sonra tutuklanan Özkılıç, dayısının oğlu da olan Cahit Akpınar’ı öldürdüğü için pişman olduğunu dile getirdi. Maktulün ağabeyi Mehmet Akpınar, dini nikahıyla birlikte yaşadığı Ş.B. ve olay sırasında yanında bulunan çocuğu E.A. da tanık olarak ifade verdi. Ş.B, eşini uğurlamak için balkona çıktığı sırada olaya tanıklık ettiğini söyleyerek, "Son birkaç senedir sanık gidip geliyordu, eşim bana anlatıyordu kendisini takip ettiğini, rahatsız ettiğini. Ne gerek vardı? Ben onu vicdanıyla birlikte Allah’a emanet ediyorum." dedi. Sanığın başka bir tanık dinlenilirken Fransızca küfrettiği öne sürülünce salonda kısa süreli gerginlik yaşandı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek diğer tanıkların da dinlenilmesi için duruşmayı erteledi. Fransa’daki soruşturmanın ise bu ülkenin makamları tarafından sürdürüldüğü öğrenildi.