Türk sinemasının ‘Afrodit’i Banu Alkan’ı sıcak bir Ağustos akşamında Kazdağları’nın en yüksek yeri olan ve tüm Körfez bölgesinin muhteşem manzarasının seyredilebildiği Altınoluk Rezone Health Oxygen Otel’deki akşam yemeğinde yakaladım. O gece, tüm Körfez bölgesinin ışıl ışıl deniz ve şehir manzarası, gökyüzündeki yıldızların pırıltılarıyla yarışıyordu adeta. Mis gibi çam havası eşliğinde arka fonda çalan klasik müzik ise ruhumuza ayrı bir dinginlik ve huzur veriyordu. Banu Alkan ‘beni hazırlıksız yakaladınız’ demesine rağmen, yine her zamanki gibi çok güzel, asil ve çekici görünüyordu. Rezone Otel’in büyülü atmosferine ve dokusuna öyle uyum sağlamıştı ki, sanki ünlü bir ressamın tablosuna yaptığı o ünlü şaheserin bir parçasıydı ve her şey, olması gerektiği yerdeydi. Masal gibi bir tesiste, masal kadar güzel bir kadındı Banu Alkan… Açıldığı ilk günden itibaren kalitesi, farklı atmosferi ve ihtişamlı görüntüsünün altında asil bir sadelik ile farkını ortaya koyan Altınoluk’taki Rezone Otel, ünlülerin uğrak yeri olmaya devam ediyor. ‘Günlük hayatın gürültüsüne kısa bir mola’ vermek isteyenlerin, ilk tercihi olan Rezone bu defa Afrodit’i ağırladı. Otel’in terasında ablası ve yeğeni ile birlikte akşam yemeği yiyen Banu Alkan, yeni albüm çalışmalarının yorgunluğunu atabilmek için gelmişti Rezone’ye… Otelde olmaktan duyduğu mutluluğu “muhteşem bir tesis, olağanüstü güzel…” şeklindeki sözleriyle ifade eden Banu Alkan, Rezone’ye ilk kez geldiğini ve bundan sonra da sürekli geleceğini özellikle vurguladı. Sorularımıza çok samimi ve doğal bir şekilde cevap veren Afrodit, özellikle bayanları ilgilendirecek konularda tüyolar vermeyi de ihmal etmedi. Kaç yıldır Körfez’de yaşıyorsunuz? 15 Yıldır Körfez’de yaşıyorum. Ama ilk kez 1987 yılında Afrodit isimli filmin çekimi için buraya gelmiştim. Niçin Körfez bölgesi? Dünyada buradan güzel bir yer var mı? Bir tarafta yemyeşil Kazdağları, diğer tarafta masmavi denizi... Buranın havasını, Kazdağları’nı ve insanlarını çok seviyorum. Yeni bir film teklifi var mı? Varsa değerlendirmeyi düşünüyor musunuz? Evet bir film teklifi var, şu an senaryosunu okuyorum. Bu arada albümün hazırlıklarını sürdürüyorum. Adı Parfüm, çıkış şarkısı da Aşkın kokusu… Buraya dinlenmeye geldik. Burası gerçekten çok muhteşem bir otel. İtalya’daki Sardunya adasında bulunan ünlü bir otele benziyor. Körfez bölgesinde böylesine güzel bir otelin bulunması, turizm açısından büyük bir şans. Bu kaçıncı albümünüz? Bu dördüncü albümüm. İlk albümüm biliyorsunuz Afrodit’ti ama ‘Neremi’ isimli parçam patladığı için hep öyle anıldı. Daha sonra ‘Dansa Kaldır’, ondan sonraki ‘Beyaz Orkide’, şimdiki albümün adı ‘Parfüm,’ çıkış parçası da ‘Aşkın kokusu’. Bestesi ve sözleri size mi ait? Bu şarkı bana ait. Çok değişik ve olağanüstü bir albüm olacağına inanıyorum. Çıkış tarihi nedir? Kurban Bayramı olan 4 Ekim'de çıkarıyoruz. Size Körfez halkının ilgisi nasıl? Türkiye’nin her yerinde ilgi o kadar muhteşem ki… Ben Çeşme’den yeni geldim. 15 gündür orada kalıyordum. İlgiden Alaçatı’da yürüyemiyordum. 3 senedir diyorlar ki bana; ‘o kadar şöhretliler geliyor, size bu ilgi ve izdiham niye?’ Ablam ve eniştem bile yanıma zor geliyor. Bu kadar genç, sağlıklı ve güzel görünmenizin sırrı nedir? Yugoslavya’nın Dubrovnik kenti doğumluyum. Dubrovnik kadını çok sağlam bir kadındır. Dokusu çok güzeldir. Aynı zamanda Havran zeytinyağı ile besleniyorum. Böyle görünmemde, zeytinyağı gerçekten önemli bir faktör. Burada o kadar güzel zeytinyağları yiyoruz ki, tadı damağınızda kalıyor, cildinizi ve iç organlarınızı besliyor. Beslenmemin yanı sıra bol bol yüzüyor ve yürüyüş yapıyorum. Formunuzu korumak için spor yapıyor musunuz? Bol bol yürüyüş yapıyorum ve günde en az 5 saat yüzüyorum. Banu Alkan’ın bir günü nasıl geçiyor? Gözümü açar açmaz ilk iş olarak bir ev yapımı limonata ya da fresh ananas suyu içiyorum. 2 saat yürüyüş yaptıktan sonra, denizde 3-4 saat yüzüyorum. Akşam ise bazen yazlık diskolarda açık havada dans ediyorum. Hayvanları seviyor musunuz? Evet, hayvanları çok seviyorum. Özellikle atları, köpekleri ve sincapları çok seviyorum. Bakın bu yörede zeytin ağaçlarının üzerinde sincaplar var. Böyle bir şeyi Çeşme’de göremezsiniz. Geyik, ceylan ve filleri de çok seviyorum. Özellikle filler, asla kendilerine yapılan bir şeyi unutmuyorlar. Türk kadınlarına tavsiyeleriniz var mı? İnsan doğup kendini bildiği andan itibaren kesinlikle bakımına çok dikkat etmeli. Spor ve beslenmeye önem vermeli. Bir de hayata karşı pozitif bakmak çok önemli. Karamsarlık insanı yıpratıyor. En beğendiğiniz yazar? Birçok beğendiğim yazar var ama en çok Yaşar Kemal’i beğeniyorum. Köşe yazarı olarak? Ertuğrul Özkök’ü çok beğeniyorum. Gerçek bir dünya görüşüne sahip gazeteci. Çünkü kadına ve dünyaya bakış açısı ve yönetimi ile Ertuğrul Özkök benim için number one. Onun dışında Hasan Pulur’u beğeniyorum. Gece hayatınız var mı? Hiç yok desem inanın. Ama bazen yazlık gece diskolarda sabahlamayı seviyorum. Çünkü açık hava, yıldızlar yağıyor üzerime. O yıldızların üzerime yağmasına bayılıyorum. Sonra da denize girip, eve gidiyorum. Burcunuz nedir? Özelliklerini taşıyor musunuz? Koç burcuyum ve tüm özelliklerini taşıyorum. İsrail’in Filistin’de yaptığı bu saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bana göre bu dünyanın en acı olayı, gerçekten sözün bittiği yer. Çok üzgünüm. Yüzyıllardır böyle bu işler. Geçmişten bugüne. Artık bu tür savaşların bitmesi lazım. Çünkü insanoğlu ne kadar zor doğup büyüyor ve gelişiyor. İnsanoğlu ne kadar değerli. Bu şekilde bir insanı yok etmek çok kötü. Eğer ülkeler arasında diplomasi yaşatılıyorsa bu diplomasinin ayıbı. Bir insana tokat atmak bile korkunç bir şey. Kaldı ki bir insanı, bu dünyadan alıp götürmek. Çok acı... Kendinizi 3 kelimeyle ifade edebilir misiniz? Güçlü, başarılı ve iyi insan. Sizi en çok duygulandıran şey nedir? Duygu yüklü bir insanım. Bu tür savaşlar ve ölümleri görmek ve duymak beni çok duygulandırıyor. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı neyi değiştirmek isterdiniz? Dünyaya şöyle bir dokunup, bütün dünyanın tropikal adalar gibi masmavi deniziyle, palmiye ağaçlarıyla dolu olmasını ve o palmiyelerin altında mutlu bir şekilde dans eden insanlar yaratmak isterdim. Dünyada değer verdiğiniz en önemli şey nedir? Önce insan, sonra doğa, tabiat ve ailem. Sevdiklerim, sevenlerim. Milyonlar tarafından seviliyorum. Bu çok güzel bir duygu. Ben onları görmeden, bilmeden seviyorum, hissediyorum enerjilerini. Bu güzel söyleşi için teşekkür ediyoruz. Ben çok teşekkür ediyorum.